MERSİN İDMANYURDU “KARAK” DÖNEMİNDE YENİ ÜYE SİSTEMİYLE TANIŞACAK

Bilgi: Instagram'da @mersinhaber'i takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.
Mersin İdmanyurdu’nun 43. Olağanüstü Genel Kurulu’na yeni başkan seçilen Mahmut Karak’ın konuşması damga vurdu. Karak, “Artık İdman Yurdu üstünden oyun oynamayalım. Buna müsaade etmeyeceğimin bilinmesini istiyorum. Farklı planlar içerisinde olanlar var ise de buradan tekrar tekrar söylüyorum buna müsaade etmeyeceğiz” dedi.
 
Mersin İdmanyurdu’nun 43. Olağanüstü Genel Kurulu’nda hesapların net bir şekilde açıklanması damga vurdu. Denetim Kurulu Üyesi Bekir Algüllü’nün açıkladığı raporun ardından söz alan en eski delegelerden olan Yeminli Mali Müşavir Ahmet Akın, “Uzun zamandır kongrelere katılıyorum. Hesap durumunun bu kadar net açıklandığı bir kongreye şahit olmamıştım” dedi.
 
 
 
Algüllü de raporları okurken, “Biz önceki yönetimler gibi vadesi gelmeyene ya da mahkemesi devam eden borç tutarını saklamayacağız. Kulübümüzün devam eden davalarını kaybetmiş sayarsak eğer 18 Milyon TL tutarında yeni bir borç daha gelecek” diye konuştu. Genel Kurul’a gelmesi muhtemel bu borcun da eklenerek toplam borç tutarını açıklayan Bekir Algüllü, kulübün borcunun 74 Milyon 600 bin TL olduğunu kaydetti.
 
 
 
İŞTE MAHMUT KARAK’IN KONUŞMASININ SATIR BAŞLARI
 
 
 
28 Eylül 2016’da yani bizlerin göreve geldiği son olağanüstü genel kuruldan tam 5 ay sonra sizlerle bu sefer her şeyi bilerek, bugünlere 92 yaşındaki dev çınar Mersin İdman Yurdu’muzun nasıl getirildiğini anlayarak ve de aile bireylerinden bir şey saklamadan, hele de bu büyük aile toplantısı olarak gördüğümüz genel kurullarda her şeyi ama her şeyin yalansız, net bir şekilde açık açık söylenmesi gereken bugünlerde ailemizden nelerin saklandığını görerek, kısacası gerçek anlamda nereden, nasıl geldik ne alemdeyiz ve nereye gideceğiz bugün konuşacağız.
 
 
 
Belki de mali tabloların bu kadar açık, yalansız, üstünde herhangi bir oynama olmadan, orta sahada top çevirmeden, skorun üstüne yatmadan sizlerle paylaşıldığı bugünkü kongre gibi bir kongreyi uzun zamandır yaşamadığınızı tahmin ediyorum.
 
 
 
Gerçi göreve geldiğimiz 28 Eylül’deki kongreye kadar bizler her şeyin açık açık konuşulduğu ve gerçek tablonun değerli delegasyonla paylaşıldığı kongreler yaşadığımızı düşünüyorduk. Ta ki, 29 Eylül sabahı kulüpten içeri girip, gerçek kara kaplı defteri önümüze alana kadar.
 
 
 
Tam 900 gündür transfer tahtası kapalı, futbolcu ve antrenörleriyle icralık, umutların neredeyse kalmadığı, otobüsü bile elinden alınan, hatta öyle ki 28 Eylül’de bir başkan adayı ve yönetim ortaya çıkmazsa kayyuma devredilecek bir kulübü cennet bahçesi olarak düşünmek akıl sınırlarını zorlamaktan başka bir şey olmasa gerek. Ama işin en vahimi, içimizi en çok acıtan olayı Türkiye’nin en eski, en köklü kulüplerinden biri olan Mersin İdman Yurdu’nun Türkiye Futbol Federasyonu başta olmak üzere uluslar arası ve yerel kurumlar bazında bile tükenen hatta neredeyse sıfırın altına düşen itibarını görmek oldu.
 
 
 
Böylesi şartlar altında göreve geldiğimiz ilk gün kulübün mevcudiyetini gerçek anlamda öğrenebilmek adına hemen bağımsız denetçilerden rapor istedik. Uzun ve detaylı incelemenin ardından ortaya çıkan tabloyu 11 Aralık’ta Mersin İdman Yurdu Meydanı’nda taraftarlarımızla ve Mersinlilerle bizzat ben paylaşmıştım hatırlarsınız. Burada tek tek o rapor sonuçlarına değinmeyeceğim, zaten o raporda yer alan usulsüzlükleri Cumhuriyet Savcılığı’na ileterek suç duyurusunda bulunduk. Ama şunu bir kez daha üstüne basa basa söylemek isterim, o rapor Mersin İdman Yurdu’nun bugünlere gelişinin kader değil, bilerek, bilinçli bir şekilde, birileri tarafından getirildiğini net bir şekilde ortaya koymuştur. O birilerini de burada kamuoyunun vicdanına havale ediyorum, önce Yüce Allah’a, ardından Yüce Türk adaletine bırakıyorum.
 
 
 
Bu rapor kabul etmek gerekir ki ders niteliğinde bir rapordur. Hukuk Fakültelerinden tutun da İktisadi İdari Bilimler Akademisine kadar okutulması gereken bir rapordur.
 
 
 
Bu rapor vicdanları kanatan bir rapordur. Düşünün 52 bin İsviçre Frangı borcu keyfiyetten ödememişsiniz, ardından bu meblağ size 1 milyon 400 bin Avro olarak geri dönmüş. Kulüp için sizin hesabınıza gelen ödemeler, Kulüp hesabına havale yoluyla gerçekleştirilmiş, bu ödemeler daha sonra emanetçi hesap sahibi tarafından icra takibine konu edilmiş. Yani benim paramı bana getiriyorsun. Getirdiğin parayı bana borç vermiş gibi gösterip, beni icraya veriyorsun. Kulübü milyonlarca Lira zarara uğratıyorsun. Bunu bir de faiziyle tahsil ediyorsun. Yazık…
 
 
 
Bu kulüp senelerce ödeme yapmamış değerli Mersinliler. Ana paralar faizlerle katlamış. Üstüne üstlük senelerce borç üstüne borç yapmış. Bunu basitçe yönetimsel zafiyet veya beceriksizlik olarak açıklamak mümkün değildir. Bu düpedüz cinayettir, Mersin İdman Yurdu’nun geleceğine kan doğramaktır.
 
 
 
Başkanımız Ali Tekin kaynak sorununun çözümü için uğraşırken, ben de idari anlamda yapılanmayı çözmeyi çalıştım. Altyapısı darmadağın, sistemi olmayan bir idari yapılanma ve sadece adı profesyonel ama yönetimsel anlamda amatör sınıfına bile giremeyen bir yönetim anlayışını 5 ayda ciddi bir yola soktuğumuz inancındayım.
 
 
 
Kulübümüzün finans sorunları da çözülmeye başlamışken, hesaplarımız üzerinde elektronik icralar kaldırılmışken, tam 900 gündür yani tam tamına 3 sezondur bu kulübün transfer tahtası kapalıyken ve bu yasağın kaldırılması için bir çaba sarf edilmemişken ve 28 Eylül 2016’da görev başına gelen yönetimimizin 3 Ocak’a kadar gösterdiği çabanın hakkı resmen yenmiştir inancındayım.
 
 
 
Kıt kaynaklarla devasa hale getirilmiş borçları temizlemek için uğraşacaksınız, Devlete olan SGK ve Maliye borçlarınızı yapılandıracaksınız, tahtayı açacaksınız, yeni transfer yapacaksınız, altyapıyı toparlayacaksınız ve tesisleşmeyi tamamlamak için girişimlerde bulunacaksınız. Bunları da bugünkü tarih itibariyle 5 ayda yapacaksınız. Gerek uluslar arası gerekse ulusal platformda itibarı tüketilmiş, başkan adayı bile çıkmadığı için kayyum tehlikesiyle karşı karşıya kalmış, borç batağındaki bu kulüp için bu planlama yapıldı ve uygulamaya konuldu.
 
 
 
Ama siz, bundan önceki Genel Kurul’da 80 milyon TL borç var derseniz, bizlere FİFA ve TFF’deki süren davalardan bahsetmezseniz kıt kaynakla uçurumun kenarında milim milim ilerlediğimiz yolda bize en büyük tekmeyi atmış olursunuz. Ve o tekmeyi de attınız. Mesela transfer sezonunun açılmasına 2 gün kala hiç hesapta olmayan De Souza’ya ödenmesi gereken 4 Milyon TL’lik borç önümüze kondu. Bunun gibi kaç tane daha geldi. Diyorum ki gelin benim dönemimi tıpkı bizim önceki dönemlere yaptığımız gibi bağımsız denetçilere inceletin. 1 TL’lik üstüne konan borç var mı? Yoksa 11 Milyon TL’ye yakın bir borç mu ödenmiş bizim dönemimizde bir incelesinler. Ben de sorarım o zaman Genel Kurul’da neden süren davalardan ve bunların meblağlarından bahsetmediniz?
 
 
 
Tahtayı açmak için gösterdiğimiz çabayı keşke gözlerinizle görebilseydiniz. Biz borçlu olduğumuz değerli futbolcu kardeşlerimizle ve spor adamlarımızla baş başa kalsak inanın bu kadar zorlanmaz, bu kadar yıpranmazdık. İçimizde ne kadar çok İrlandalı varmış meğerse bunlara şahit olduk. “Bunlarda para var, pazarlık etme, tahtayı açacaklar, paranı sonuna kadar iste” diyen camiamız içindeki insanları gördük.
 
 
 
Mevcudumuzu ayağa kaldırdık. Şimdi gidin futbolcularla konuşun ne zaman, ne ödemeler yapılmış? Tabi bunu sorarken lütfen şunu da sorun, bu ödemeye kadar sizlere ne kadar zamandır ödeme yapılmıyordu ve ne kadar alacaklarınız vardı? Bunu da sorun ki hakkımızı göz göre göre yemeyin.
 
 
 
Yine 15 puanımızın silinmesi gündemdeydi. Buradan şu müjdeyi de vereyim. Böyle bir tehlike kulübümüzü adına kalmamıştır. Bu ödeme yapıldı ve 15 puan silinme durumu gündemden kalkmıştır. Yine önceki dönemlerden gelen bir ağır yük daha bizim dönemimizde bertaraf edilmiştir, camiamıza hem hayırlı olsun hem de büyük geçmiş olsun.
 
 
 
Bakınız, bizim dönemimiz incelemesini geçirdi. Çok şükür alnımızın akıyla bu süreçten çıktık. Yine çıkacağız inşallah, çünkü bizim derdimiz Mersin İdman Yurdu. Biz çalmadık, birtakım kaynakları kendimize aktarmak için burada değiliz. Bizim için 3 kelime var. Mersin İdman Yurdu. Bütün uğraşımız ve çabamız bunun için.
 
 
 
Burada bahsetmem gereken önemli bir konu da şu meşhur temlik mevzusu. Meşhur diyorum çünkü bu işi sosyal medya üzerinden, basın üzerinde öyle bir sulandırdılar ki, söylenenlerin hiçbirisi gerçeğin yakınından geçmedi. Temlik olayını sulandırdılar. Yalan söylediler. Kamuoyunu kandırdılar. Ne için? Size hemen söyleyeyim, kulüpten kimin alacağı kalmış ona bir baksınlar. Sırf İdmanyurdu’na gelecek para, kulüp için değil de o alacağı olan kişiye gelecek olan paralar gitsin diye temlik işini sabote ettiler. Bir kişinin alacağı için Mersin İdmanyurdu’nun geleceğiyle oynadılar. Temlik işini sosyal medyada sulandıranlar, Mersin halkını yalanla, iftirayla kandıranlar kime hizmet ettiler, zararı en çok kim gördü? Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.
 
 
 
Şimdi bu iftira propagandasının ardından Ali Tekin de istifa etmeden önce gitti, noter kanalıyla üzerindeki temliği TFF’ye devretti. Ne kadar iyi oldu. Çünkü TFF’ye devrolan bu temlik yüzünden mesela sezon sonunda kulübe gelecek olan 7 Milyon TL’ye el konulacak. Bu 7 milyon TL sizin tüm sorunlarınızın büyük kısmını çözmenize yardımcı olacaktı. En azından önümüzdeki sezon transfer tahtasının açılması için büyük katkı sağlayacaktı. Artık bu para kulübe değil, o ilk sıradaki alacaklıya gidecek. Ama birilerinin bu parayı alması bu temlik oyununu başlatan ve yaydıranlar için daha önemliydi. İdmanyurdu’na ne olursa olsun. Kulübün geleceğine bu temlik oyununu yayanlar kan doğramıştır! Yazık, günah.
 
 
 
Böylesi bir dönemde var olan uzun vadeli projelerimizden bahsetmeyeceğim. Öncelikli hedefimiz ligde kalmak ve borçlarımızı ödeyebilmek. Futbolcularımızın ödemelerini düzenli bir şekilde yaparak, takımda şu an yakalanan birlik ve beraberlik havasını muhafaza etmek istiyoruz.
 
 
 
Ama şu hususu da belirtmek istiyorum. Bize bu onurlu görevi tekrar layık görürseniz, üye ve delege sisteminde büyük değişiklikler yapacağız. Bu sefer siz değerli delegasyonun huzuruna tüzük değişikliği için geleceğiz. Bizler her üyenin bu genel kurullarda oy kullanmasını istiyoruz. Her üyemizin yönetimde pay ve hak sahibi olmasını arzu ediyoruz. Bu sebeple de tüzükte yapacağımız değişiklikle üyelerimizin de başkan ve yönetim seçiminde doğrudan yer almasının önünü açacağız. Yeni üyeler yapacağız. Girişte 2 bin TL olmak kaydıyla yıllık 600 TL üyelik aidatı toplayacağız. Buradan diyorum ki gelin bunu bu şekilde 5 bin üye yapalım ve hemen ardından 6 ay içerisinde bunu yeni üyelerin oy kullanacağı şekilde yeni bir genel kurula gidelim. Bunu başaralım ben söz veriyorum.
 
 
 
Artık İdman Yurdu üstünden oyun oynamayalım. Buna müsaade etmeyeceğimin bilinmesini istiyorum. Farklı planlar içerisinde olanlar var ise de buradan tekrar tekrar söylüyorum buna müsaade etmeyeceğiz.
 
 
 
Biz buraya birilerinin ricasıyla gelmedik. Birilerinin emriyle gelmedik. Birilerine biz bir şart sunmadık. Herhangi bir menfaat içinde de değiliz. Kendimiz istedik. Çünkü biz Mersinliyiz.
 
 
KAYNAK: SANSASYONELHABER