Türkiye'de Obezite Cerrahisi Uygulamalarında Avrupa Ekolü Uygulanıyor

Belçika’da yetişen Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fakı Akın, obezite cerrahisinde Avrupa standartlarını Türkiye'de uygulamakta. Şu ana kadar 4200 başarılı ameliyat gerçekleştirerek bu alanda önemli bir deneyim kazandı. Obeziteyi, aşırı yağ alımına bağlı olarak gelişen, genetik ve çevresel etmenlerle tetiklenen bir hastalık olarak tanımlayan Akın, hastaların boy ve kilo oranlarını değerlendirmenin önemine dikkat çekti. Vücut Kitle İndeksi (VKİ) obezite ölçümünde en sık kullanılan yöntemdir. 30'un üzerindeki değerler obeziteyi gösterirken, 40'ın üzerindekiler morbid obezite anlamına geliyor.

Obezitenin Sağlık Üzerindeki Etkileri
Obezitenin fiziksel ve psikolojik pek çok olumsuz etkisi olduğunu vurgulayan Akın, bunun sonucunda tip 2 diyabet, kalp damar hastalıkları, yüksek tansiyon ve depresyon gibi rahatsızlıkların riskinin arttığını söyledi. Ayrıca, gençlerin sıkça tükettiği fast-food türü gıdaların kilo alımına büyük katkı sağladığını belirtti. Hareketsiz yaşam tarzının bu durumu daha da kötüleştirdiğini ekledi.

Metabolizma ve Obezite İlişkisi
Metabolizma hızının obezite ile doğrudan bağlantılı olduğunu ifade eden Akın, tiroid bezinin az çalışmasının kilo alımına neden olabileceğini söyledi. Obezite cerrahisi öncesinde hastalığın kontrol altına alınması gerektiğinin altını çizdi. Obezite tedavisinde ilaç, egzersiz ve yaşam tarzı değişikliklerinin yanı sıra, cerrahi müdahale seçeneklerinin de düşünülmesi gerektiğini belirtti.

Cerrahi Müdahale Gerekliliği
Dünya genelinde obezite cerrahisi için belirli kriterler mevcut. Vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan hastalara cerrahi müdahale önerilirken, 35 ve üzeri olanlar için de uygun durumlarda cerrahi seçenekler sunulmaktadır. Akın, bazı hastalar için bu limitin 30’a kadar düşürülebileceğini savundu. Obezite cerrahisi, hastaların sağlığı açısından kritik bir alternatif sunuyor.

Cerrahi Yöntem Seçimi
Obezite cerrahisi uygulamalarında hangi yöntemin tercih edileceği, hastanın genel durumu, kilo kaybı hedefleri ve yeme alışkanlıkları gibi pek çok faktöre bağlıdır. Mide bypass ve tüp mide gibi yöntemlerin avantajları, hastaların ihtiyaçlarına göre şekillendirilmektedir.

Ameliyat Süreci
Ameliyatlar genellikle kapalı teknikle yapılmakta ve ortalama bir saat sürmektedir. Hastalar, ameliyat sonrası 2-3 gün hastanede kalmakta ve kısa sürede normal yaşantılarına dönebilmekte. Bu süreçte, hastaların sağlığına olumlu katkılar sağlanmaktadır.

Kilo Kaybı ve Sonuçlar
Obezite cerrahisi sonrası hastaların, başlangıç kilolarının büyük kısmını kaybetmeleri mümkündür. Özellikle mide bypass ameliyatı ile bir yıl içinde kilo kaybının %70'e kadar ulaşması beklenmektedir. Obezite cerrahisi, sadece kilo kaybını değil, aynı zamanda obeziteye bağlı diğer sağlık sorunlarını da önemli ölçüde iyileştirmektedir.