Antalya'da Oba Boksu ile İslam ve Osmanlı Kültürünü Yaşatan Sporcular

Antalya'da yaşayan Kickboks Milli Takım Antrenörü ve Kickboks Profesyonel Şube Başkan Yardımcısı Talat Ayhan, Osmanlı kökenli Oba Boksu'nu yaşatmak için çalışmalar yürütüyor. Sporcular, ringde birbirlerini 'Selam-ün aleyküm' diyerek selamlıyor ve 'Bismillahirrahmanirahim' diyerek müsabakalara başlıyorlar. Bu gelenek, İslami kültürü ve Osmanlı adetlerini harmanlayarak sporculara hem rahat bir ortam sağlıyor hem de kültürel değerleri öğretiyor. Osmanlı Oba Boksu'nda 'Osmanlı tokadı', 'Elense', 'Tek dalış', gibi tekniklerin yanı sıra, müsabakanın başlangıcında ve sonunda 'Hakkını helal et' gibi dini ifadeler de yer alıyor. Antrenmanların ardından sporcular, hocalarının arkasında oturarak dua ediyorlar.

Talat Ayhan, bu sporun az teknikle hızlı sonuç elde etmeyi amaçladığını ifade ederken, 8 ay boyunca aslanla yaşamış olmasının kendisine ilham verdiğini belirtiyor. Ayhan, Osmanlı Oba Boksu'nun bir savaş sanatı olduğunu, ancak bunu spor haline getirdiklerini ve antrenmanlara belli kurallar koyarak geliştirdiklerini vurguluyor. Ayrıca, 8 yıldır bu konuda araştırmalar yaptığını ve sporcularını İslam ve Osmanlı kültürü ile yetiştirdiklerini de ekliyor. Kıyafetlerinin alt kısmı şalvar, üst kısmı ise cübbe olup bu durum Osmanlı geleneğini yansıtıyor.

Osmanlı Oba Boksu'nu sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde tanıtmak istediğini dile getiren Ayhan, bu amaçla birçok ilde temsilcilikler kurarak seminerler düzenliyor. Almanya'da uluslararası federasyona bağlı olduklarını da sözlerine ekliyor. Sporcular, müsabakaların sonunda birbirlerine haklarını helal ederek ringden ayrılıyorlar. Bu spor, bir savaş sanatı olmasının yanı sıra, gelenekleri yaşatmayı da hedefliyor.

Oba Boksu'nu bir yıldır yapan sporcu Ayşe Taş, bu sporun özgürlük sağladığını ve kendisini dışarıda korumasına yardımcı olduğunu belirtiyor. Diğer spor dallarıyla kıyaslandığında daha etkili bir savunma sağladığını ifade ediyor. Diğer bir sporcu Muharrem Dere ise, bu sporun hem kendilerini korumalarına hem de kültürel miraslarına sahip çıkmalarına yardımcı olduğunu, Osmanlı kıyafetleri ile bu kültürü yaşattıklarını vurguluyor.