Ege Bölgesi'nde Çekirdeksiz Kuru Üzüm Gıda Güvenliği İçin İşbirliği Yapılıyor
Türkiye'nin çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde gıda güvenliği ve kaliteyi artırmak amacıyla sektör paydaşları bir araya geldi.
Türkiye, dünya genelinde çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde ve ihracatında lider konumda bulunmaktadır. Bu sektörde gıda güvenliğini ve kaliteyi artırmak için ilgili paydaşlar arasında bir işbirliği oluşturulmuştur. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, kaliteli ve güvenilir gıdanın önemine vurgu yaparak, tüketicilerin beklentilerine uygun sağlıklı üretim yapmanın gerekliliğini dile getirdi. Celep, güvenli ve kaliteli üretimin sektörün en önemli gündem maddesi olduğunu belirtti. Ayrıca, Türk toplumunun paylaşım kültürünü benimsemesi gerektiğini, bilgi paylaşımının bu süreçte kritik bir rol oynadığını ifade etti.
Celep, çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde dünya genelinde yeni üreticilerin devreye girdiğine dikkat çekti. İran, Çin, Hindistan, Özbekistan ve Şili gibi ülkelerde çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde artışlar olduğu gözlemleniyor. Bu durumu değerlendiren Celep, ilaç kalıntısız ve kaliteli ürün üretmenin önemine vurgu yaptı. Üreticiler, tüccarlar ve ihracatçılar arasında koordineli bir hareket sergilemenin gerekliliğini ifade etti.
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli, Türk kuru üzümünün dünya genelinde bir marka haline geldiğini belirterek, rakip ülkelerin sayısının arttığını ifade etti. Altındişli, İran'ın 130 bin ton, Çin'in 150 bin ton ve Hindistan'ın 130 bin ton üretime ulaştığını kaydetti. Ayrıca, Şili'nin sofralık üzüm üretiminde önemli bir artış sağladığını, bu durumun kaliteli ve gıda güvenliği sağlanmış ürün üretiminin önemini artırdığını vurguladı.
Prof. Dr. Altındişli, Türkiye'nin vazgeçilmez bir ülke olmadığını, bu nedenle kaliteye ve güvenilir gıda üretimine önem verilmesi gerektiğini söyledi. Çalışmaların, İzmir, Manisa, Salihli, Alaşehir Ticaret Borsaları ve Ege İhracatçı Birlikleri destekleriyle gerçekleştirildiği belirtildi. Ayrıca, üreticilerin üzüm kurutma sergi yerlerinden ham ürünlerin alındığı ve bu ürünlerin kalite ve kalıntı açısından analiz edildiği ifade edildi.
Son olarak, bazı üzüm üreticilerinin sofralık hedefli üretim yaptığını, ancak beklentileri karşılamadığında bu ürünleri kuruttuğunu kaydeden Altındişli, üretim süreçlerinin ve alıcı ülkelerin farklılık gösterdiğini, bu nedenle üretim sürecinin önceden planlanmasının şart olduğunu sözlerine ekledi.