Mersin TSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan'dan "Yerel Yönetimler ve Ekonomi" Demeci

Mersin'in geleceğine yön verecek Yerel seçimlere ilişkin bir demeç verdi.


@mersinhaber 'i takip et
Kızıltan'ın demeci ise şöyle;
31 Mart 2019 tarihinde ülke çapında bir yerel seçim yaşayacağız. Kentler il ve ilçe bazında yeni Belediye Başkanlarını seçecekler. Sahip oldukları yetki ve bütçeleriyle kentin aslında en büyük icra makamına kimin oturacağını seçeceğiz. Yerinde yönetim mantığıyla geçmişe göre yerel yönetimlerin artan yetki ve bütçeleri göz önünde tutulduğunda, kentin hem ekonomik, hem alt ve üst yapı hem de sosyal yaşam gelişmişliğinin yükseltilmesinde yerel yönetimlerin ne kadar önemli olduğu aşikar. Evet bir çok kent için, ki Mersin de dahil olmak üzere, kamu yatırımları çok ama çok önemli olsa da, yerel yönetimlerin yapacağı yatırımlar, önünü açacağı yatırımlar belki de büyük kamu yatırımları kadar, bazen bundan da önemli. Ekonomisi ve demokrasisi gelişmiş ülkelere baktığımızda yerel yönetimlerin o kentin eğitiminden emniyetine, kültür sanat yaşamından ekonomisine, istihdamından yatırımlarına kadar her alanda etkin ve öncü olduklarını görüyoruz. Yani, bu konular aslında gelişmiş ülkelerde yerel yönetimlerden soruluyor. Ülkemize ve özelinde kentimize de baktığımızda, gerek bütçesi gerekse yetkileri anlamında birçok konuda yerel yönetimler birçok yatırımı kendi kaynakları ile yapacak konumdadır. Yapılamayan şeylere baktığımızda, bazı büyük kamu yatırımları hariç, bunların nedenini bütçeye, paraya bağlamamak ve sürekli bunu bahane yapmamak gerekir. Bizce, bu bir vizyon ve yerel yönetimlerin öncelik sorunudur. Yerel yönetimler bir kentin bütüncül gelişmesinde neye öncelik vereceğine iyi karar vermelidir. Bunu yaparken de her zaman iddia ettikleri ve bir slogan haline getirdikleri “BİRLİKTE YÖNETMEK” kavramına sadık kalmalıdırlar. Aslında bu kavramın kendilerinin bir gücü olduğunu bilmelidirler. Kente kulak vermek aslında en etkin hizmettir. Kentin isteklerini bilmek hizmetin ilk adımıdır. Sürekli mazeret bulan, şikayet eden yerel yönetimlerin kente vereceği bir şey olamaz. Ancak, gücünü bilen bir yerel yönetimin bir kenti her şeyi ile değiştirebileceğine inanıyoruz.
İşte bu anlamda, başkan adaylarımıza sunulmak üzere, Odamız öncülüğünde bir Arama Konferansı düzenledik. Siyaset üstü, partiler üstü bir ortak akıl buluşması düzenledik. Kentin mümkün olduğunca tüm dinamiklerini dahil etmeye çalıştık. Sadece ekonomik dinamikler değil, STK’lar, dernekler, üniversiteler, iş dünyası, Mersin için sözü olan herkesi davet ettik. Oldukça detaylı, gerçekçi, bilimsel ve tarafsız bir sonuç haline getirdik ve “MERSİN BAŞKANINDAN NE İSTİYOR?” temalı bu Arama Konferansında ortaya çıkan bu tespit ve çözümlere kulak veren bir yerel yönetimin Mersin’de devrimsel bir dönüşüme yol açacağını iddia ediyoruz. Çünkü bu raporda Mersin var, Mersinlilerin ortak sesi ve talebi var, isteği var. Bu raporda büyük emek var. Başkanların bu sese kulak vermesini, Mersinlilerin görüşlerine değer vermesini bekliyoruz. Bu işin tüm katılımcılar olarak takipçisi olacağımızı buradan ifade ediyorum. Bu aslında toplantıda tüm katılımcıların verdiği bir söz ve karardı.
Potansiyeli harekete geçirecek gerçek bir irade bekliyoruz
Biz yerel yönetimlerin potansiyel gücünü biliyoruz ama bu potansiyeli artık gerçek bir harekete geçirecek irade bekliyoruz. Yapılan önemli işler var, yatırımlar var ama genel anlamda baktığımızda yerel yönetimlerin kentin beklentilerine bu çapta bir cevap veremediğini görüyoruz. Ekonomiye, eğitime, sağlığa, kültür ve sanata istihdama, sektörel yatırımlara, emniyete, sosyal yaşam kalitesine ve kentin tanıtım ve marka değerine entegrasyonda yerel yönetimleri gelişmiş ülkelerin yerel yönetimleriyle ne yazık ki kıyas edemiyoruz. Elbette yerel yönetimin ekonomiye entegrasyonu ticaret yapması değildir ama ticareti, üretimi arttıracak engelleri kaldırması veya bunların önünü açacak imar gibi, arsa tahsisi gibi sorunları çözmesidir. Mersin hala bir sanayi sitesi yatırımını devletten bekleyen kent konumunda. Neden? Bu yerel yönetimlerin kaynakları ile çözülemeyecek bir konu mu? Okul yapacak yatırımcı arsa bulamıyor, üretici arsa bulamıyor, turizm yatırımcısı arsa bulamıyor. Bulduğu yer imarda işaretlenmemiş vesaire. Bu sorunlar yerel yönetimlerin çözmeyeceği konular mı? Evet, elbette devletlimizden de beklediğimiz sayısız konu var.Büyük yatırımlar var ama kentin estetikten uzak yapılaşmasını, yanlış kentleşmeyi, çözülemeyen trafik ve ulaşım sorununu, tarihi dokuya sahip çıkmayı ve benzeri konuları da mı devlete havale edeceğiz? Derler ki, neye önem verirseniz sonuçta onu elde edersiniz. Örneğin Türkiye’nin ilk 500 dünya üniversitesi içinde hiç Türk üniversitesi yok. Ancak, dünyanın en büyük inşaat firması sıralamasında dünya çapında en az 50 inşaat firmamız var. Demek ki, Türkiye inşaata önem vermiş ve bunun sonucunu almış. Eğitime önem verseydik belki 50 tane dünya çapında üniversitemiz olurdu. Bunu yapamayacak bir ülke değiliz. Yani, her şey gerçekten isteme, samimi şekilde arzu etme ve karalılık gösterme meselesidir. İstenirse kentimizin çözülemeyecek sorunu yoktur. Bunun ilk adımı da kente kulak vermektir. Küçük kentlerde, kültür birikimi olmayan yerlerde tepeden çözümler işe yarayabilir, çünkü o kentin dinamiklerinin kente katacağı bir şey yoktur veya dinamikler oluşmamıştır. Oysa Mersin böyle bir kent değil. Aksine olağan üstü birikimi olan, kentin dinamiklerinin aktif olarak çalıştığı, kent için sözü olan dinamiklerin var olduğu bir kent. Bundan dolayı bu bir fırsat olarak görülmeli ve bu nitelikli sesin gücünden yararlanılmalıdır. Çünkü bu ses tarafsız bir sestir, bilimsel ve gerçekçi bir sestir.
Yükseleceksek birlikte yükseleceğiz
Umarız bu Arama Konferansının sonuçları yerel yönetimlerimiz için bir yol haritası olur. Umarız yerel yönetimlerimiz bu gerçek sorunlara eğilirler. Umarız yerel yönetimler BİRLİKTE YÖNETME kavramını bir slogan olmaktan çıkarırlar. Birlikte yönetmek aynı ofiste çalışmak demek değildir. İşte birlikte yönetmek budur. Yani, toplumun sesine kulak vermek zaten birlikte yönetmek demektir. Tek dileğimiz, kentin ağabeyi olacak olan Başkanın kenti kucaklayan, sorunlara bütüncül bakan, siyaset gibi yapay ayrımcılıkları bir kenara iten, şeffaf ve ulaşılabilen bir kişi olarak, bir Mersinli olarak bu kente emek vermesidir.Umarız yerel seçimler sonuçlarıyla ezici bir yarış,ezeli bir düşmanlık, düşmanca bir kutuplaşma şeklinde değil, tam bir demokrasi şöleni şeklinde geçer.Mersin’in kucaklaşmaya ve kucaklanmaya ihtiyacı var. Mersin’in ayrışmaya değil, birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Mersin’in öz kaynaklarını hakça bölüşmeye ve paylaşmaya ihtiyacı var. Mersin’de yaşayan tüm Mersinlilerin kentin nimetlerinden eşit şekilde faydalanmasına ihtiyacımız var. Bu yaklaşımın, bu duruşun ve bu Mersin sevgisinin tarafı olan herkesin yanındayız, yanında olacağız. Yükseleceksek birlikte yükseleceğiz.

Daha fazlası ve daha hızlı bilgi için sizde;
Facebook'ta @mersihnaber 'i
Instagram'da @mersinhaber 'i veya
Twitter'da @mersinhaber 'i takip edebilirsiniz.
İlk olarak anlık gelişmeleri sosyal medya hesaplarımızdan paylaşıyoruz.. Dilerseniz sosyal medya hesapları üzerinden sizlerde bir olayı ihbar edebilir veya bir gelişmeden bizleri haberdar edebilirsiniz.