Denizli'de Karaciğer Yağlanması Tehlikesi: Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri

Karaciğer yağlanması, "sinsi" bir şekilde ilerleyerek çoğu zaman kan testleri veya ultrason ile tesadüfen ortaya çıkıyor. Uzm. Dr. Mehmet Acımış, bu durumun farkındalığın azlığı ve onaylı bir tedavi yönteminin bulunmaması nedeniyle hastaların genellikle sarılık, kanama veya karın şişliği gibi geç belirtilerle hastaneye başvurduğunu ifade etti. Amerika ve Avrupa'da siroz ve karaciğer naklinin en yaygın sebebi bu sorun olarak öne çıkıyor.

Karaciğer yağlanması, vücudun kendini koruma cevabı olarak kabul ediliyor. Öte yandan, kemoterapi ilaçları, bazı antibiyotikler ve zararlı toksinler, karaciğerde iltihaplanma yaparak bu durumu artırıyor. Basit karaciğer yağlanması tanısı konulan hastaların sadece yüzde 3'ünde siroz geliştiği gözlemlendi. Ancak iltihabi karaciğer yağlanması vakalarında siroz riski yüzde 30'a kadar çıkabiliyor. Üstelik, kalp hastalıkları en sık ölüm nedeniyken, karaciğer dışı kanserler de önemli bir risk taşıyor.

Uzm. Dr. Acımış, karaciğer yağlanmasının tedavi sürecine de değinerek, hastaların en az yüzde 5 kilo vermesi gerektiğini vurguladı. Eşlik eden fibrozis durumunda ise bu oranın en az yüzde 10 olması gerektiği belirtildi. Düşük kalorili diyetle haftada 500-1500 gram kilo kaybı hedeflenmeli. Ayrıca, günde 30 dakika egzersiz ve Akdeniz tipi diyet öneriliyor. Bu diyet, taze meyve, sebze, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar içermelidir.

Doğal ve işlenmemiş gıdaların ön planda tutulması gerektiği, şekerli ve rafine ürünlerden kaçınılması gerektiği de Uzm. Dr. Acımış tarafından ifade edildi. Ayrıca, düzenli kahve tüketiminin de karaciğer sağlığını desteklediği bildirildi. Enerji içeriği yüksek yiyecekler, işlenmiş etler ve tatlandırılmış içeceklerden uzak durulması gerektiği vurgulandı.