Kahverengi Kokarca Böceği Sağlığımızı Tehdit Ediyor

Prof. Dr. Ali Kutlu, kahverengi kokarca böceğinin kökeninin Uzak Doğu ülkelerine dayandığını ve 1998 yılından itibaren Kuzey Amerika’ya taşındığını ifade etti. Bu böcek, özellikle tarımsal ürünlere ciddi zararlar vermekte ve son yıllarda Orta Karadeniz Bölgesi'nde fındık üreticilerini olumsuz etkilemiştir. Yürütülen biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerinin ise yeterli etki sağlayamadığını vurguladı.

Sağlık Üzerindeki Etkileri

Prof. Dr. Kutlu, kokarca böceklerinin salgıları ve parçalanmış vücut atıklarının iç ortamlarda birikmesi sonucunda alerjik rinit, göz kaşıntısı, astım atakları ve deri döküntüleri gibi sağlık sorunlarının artış gösterdiğini söyledi. Özellikle ev, depo ve iş yerlerine sızan böceklerin ölü kalıntıları, havalandırma sistemleri aracılığıyla ortama karışarak hassas bireylerde solunumsal alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Ayrıca, kahverengi kokarca böceğinin salgıladığı keskin koku, cilt veya gözle temasta kaşıntı, kızarıklık ve egzamalara neden olabiliyor.

Anafilaksi Riski

Prof. Dr. Kutlu, kapalı alanlarda yüksek temasın olduğu ortamlarda anafilaksi gibi ciddi alerjik reaksiyonların ortaya çıkabileceğine dikkat çekti. Bu böceklerin yoğun alerjen proteinlere sahip olduğunu belirten Kutlu, solunum ya da temas yoluyla vücuda giren maddelerin bazı bireylerde yaşamı tehdit eden reaksiyonlara neden olabileceğini ifade etti.

Önlemler Alınmalı

Eylül ve ekim aylarının, kokarca böceklerinin dış ortamlardan kapalı alanlara göç ettiği dönemler olduğunu belirten Prof. Dr. Kutlu, bu süreçte iç ortamlarda böcek yoğunluğunun arttığını vurguladı. Kış yerleşimi öncesinde kapsamlı bir temizlik yapılması, hava giriş noktalarının kapatılması ve böceklerle temas edilmemesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Kahverengi kokarca böceği ile mücadelenin yalnızca tarımsal alanla sınırlı kalmaması gerektiğini belirten Kutlu, halk sağlığı perspektifinden de bu sorunun ele alınması gerektiğini ifade etti. Alerjik ve solunumsal etkiler konusunda farkındalık artmalı ve özellikle riskli bölgelerde yaşayan vatandaşların dikkatli olması gerektiğini sözlerine ekledi.