Samsun'da Ameliyatsız Bel Fıtığı Tedavisi: Algolojik Yöntemle 1 Saatte Taburcu Olunabiliyor

Doç. Dr. Mehmet Hakan Şahin, algolojik işlemin doğru hastalarda muazzam bir konfor sunduğunu vurguladı. Bel fıtığının genellikle iki omur kemiği arasındaki yastıkların dışarı çıkması ile oluşan lezyonlar olduğunu ifade eden Şahin, bu durumun sinir üzerindeki baskı nedeniyle hastalara sorun yarattığını söyledi. Algolojik işlemlerin, hastanın durumuna göre medikal veya fizik tedavi ile yeterli iyileşme sağlanamadığında uygulandığını belirtti.

Algolojik Yöntemin Avantajları

Algolojik işlemler sayesinde hastaların ameliyattan kaçınarak konforlu bir tedavi süreci geçirdiğini aktaran Şahin, "Bu yöntem, fıtığın geri kaçmasını veya yerine oturmasını sağlayan işlemlerdir. Ameliyatın getirdiği cilt ve kas yaralanmalarını önlüyoruz. Ancak, her hasta için uygun olmadığını unutmamak gerekir. Özellikle büyük fıtıklar söz konusu olduğunda bu yöntem zararlı da olabilir," dedi.

Hastaların algolojik işlem sonrası 1 saat içinde yürüyerek taburcu olabildiğini belirten Şahin, "Bu tedavi yöntemi son 5 yılda popüler hale geldi. Kullanılan iğne yöntemleri, ilaçlardan daha az bağımlılık gerektiriyor. Ancak, bu yöntemi uygulayan hekim sayısı oldukça az. Yetkinlik, anestezi yan dal uzmanları ve beyin cerrahlarında bulunuyor," ifadelerini kullandı.

Ameliyat ve Algolojik İşlemler Arasındaki Farklar

Şahin, algolojik işlemlerin komplikasyon oranlarının düşük olduğunu ve takip süreçlerinin daha kısa sürdüğünü belirtti. Ameliyat süreçlerinin daha uzun sürdüğünü, iyileşme sürecinde kanama ihtimali gibi riskler barındırdığını vurguladı. Bu sebeplerle, algolojik işlemlerin hastalar için büyük konfor sağladığını ve cerrahi ile medikal tedavi arasında önemli bir alternatif oluşturduğunu ifade etti. Fıtık tedavisinin özellikle 40 ile 65 yaş arasındaki bireylerde sık görüldüğünü de ekledi.

Doç. Dr. Mehmet Hakan Şahin, 2024 yılında İstanbul’da düzenlenen 1. Yaşargil Mikronöroşirürji Kongresi’nde “Yılın En İyi Genç Beyin Cerrahı” ödülüne layık görülmüştü.