İzmir'de Jeotermal Enerji Talebi: 2040'a Uzatılmalı
JED Başkanı Ali Kındap, jeotermal sektörünün yatırımcılar için büyük fırsatlar sunduğunu belirtti. Süreçteki engellerin aşılması gerektiğini vurguladı.
Bilgi: Instagram'da @mersinhaber'i takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.
Jeotermal Enerji Yatırımları İçin Kritik Talep
JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap, jeotermal enerjinin rüzgâr ve güneş enerjisine göre farklı dinamiklere sahip olduğunu belirtti. 1 Mayıs 2023'te yürürlüğe giren 7189 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile 31 Aralık 2030'a kadar işletmeye alınacak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı YEK Belgeli elektrik üretim tesislerine destekleme mekanizması getirildi. Kındap, bu durumun jeotermal yatırımlarının önündeki en büyük engel olduğunu ifade etti.
Kındap, "Üçüncü YEKDEM" sürecinde jeotermal enerji yatırımlarının teşvik süresinin 10 yıldan 15 yıla çıkarıldığını, ancak santrallerin 31 Aralık 2030'a kadar işletmeye alınmasının zorunlu olduğunu belirtti. Yatırımcıların, lisans, izin, ruhsat, arazi alımı, ÇED, sondaj ve inşaat aşamalarını tamamlamasının en iyi ihtimalle beş yıl sürdüğünü vurguladı. Bu nedenle pek çok yatırımcının 2030 tarihine kadar yatırımlarını devreye alamama endişesi taşıdığını söyledi.
Türkiye’nin Jeotermal Potansiyeli
Türkiye, dünyanın en zengin jeotermal kaynaklarına sahip ülkeleri arasında yer alıyor. Ülkede 1500’ün üzerinde doğal jeotermal çıkış noktası bulunuyor. Bugün itibarıyla jeotermal kaynaklı elektrik enerjisi kurulu gücü 1733 Megavat (MW) seviyesinde. Jeotermal enerjinin termal turizm, seracılık ve konut ısıtması gibi diğer kullanımlarıyla birlikte Türkiye’nin toplam enerji tüketimi 7000 Megavat’ın üzerine çıkıyor. Bu durum, Maden Tetkik Arama Kurumu'nun (MTA) belirlediği potansiyelin yalnızca yüzde 11'ine karşılık geliyor. Türkiye, düşük kullanım oranına rağmen jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde dünya sıralamasında dördüncü, Avrupa'da ise lider konumda bulunuyor.