Bakan Şimşek: Enflasyon 2024'te Yüzde 10’a Düşecek mi?
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonun gelecek yıl sonunda yüzde 10 seviyelerine gerilemesini beklediklerini açıkladı. Şimşek, Türkiye'nin ekonomik büyüme hedefleri ve dış denge sorunları hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Şimşek, yaptığı açıklamada, sürdürülebilir ve yüksek büyüme yoluna dönmeyi umduklarını belirtti. Dış dengenin Türkiye için tarihsel olarak zayıf bir nokta olduğunu ifade eden Şimşek, açık oranının geçen yıl GSYİH’nin yüzde 0,8’i iken, bu yıl yüzde 1,4 civarında kalacağını öngördü. Altın hariç tutulduğunda Türkiye'nin dış ticaret dengesinin fazla vermesi muhtemel olduğunu vurguladı. Ayrıca, yerli petrol ve doğalgaz üretiminin artmasının bu dönüşümde büyük rol oynadığını kaydetti.
Ekonomik Göstergeler ve İşsizlik
Şimşek, Türkiye’nin büyüme oranının son iki yılda ortalama yüzde 3,3 civarında seyrettiğini, bu durumun son 20-25 yılın ortalaması olan yüzde 5,5’in altında kaldığını belirtti. Ancak yapısal dönüşüm sağlanması halinde, daha sürdürülebilir bir büyüme yoluna dönüleceğine inandığını ifade etti. Dış borç/GSYİH oranının yüzde 50’nin üzerindeyken yüzde 36’ya düştüğünü, brüt dış finansman ihtiyacının ise yüzde 20-25 seviyesinden yüzde 16-17 seviyelerine gerilediğini dile getirdi. Şimşek, işsizlik oranının yüzde 8 ila 8,5 seviyesinde olduğunu ve bu durumun programı sürdürmek için alan sağladığını aktardı. Enflasyonun genel olarak hedef doğrultusunda ilerlediğini, bütçe açığının uluslararası standartlara göre mütevazı olduğunu ve dış dengesizliklerin büyük ölçüde giderildiğini söyledi. Ancak bu durumun kalıcı hale gelmesi için daha fazla yapısal reforma ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Kuraklık ve Dezenflasyon
Bu yıl yaşanan şiddetli kuraklık ve tarımsal donun işlenmemiş gıda fiyatlarını artırdığına dikkat çeken Şimşek, bunun geçici bir etki olacağını belirtti. Gelecek yıl daha yüksek rakamlarla karşılaşsalar bile bunun üstesinden gelebileceklerini ifade etti. Petrol fiyatlarının destekleyici seyrinin tüm göstergeleri dezenflasyon için olumlu bir şekilde hizaladığını belirten Şimşek, endişe edecek bir neden görmediğini vurguladı.
Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler
Makro ihtiyati önlemlerin sadeleştirildiğini ve mevcut önlemlerin para politikasının etkinliğini artırmayı hedeflediğini belirten Şimşek, bankacılık sektörünün piyasa değeri/defter değeri oranının 0,4 seviyesinden 1’in üzerine çıktığını ifade etti. Bu durumun, bankacılık sektörünün güçlenmesine katkı sağlayacağına inandığını dile getirdi.
Demografik Potansiyel
Türkiye’nin genç ve eğitimli nüfusunun ekonomiye etkisi hakkında konuşan Şimşek, kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 37 olduğunu, OECD ortalamasının ise yaklaşık yüzde 67 olduğunu belirtti. Bu konuda hayata geçirecekleri programların, iş gücüne katılımı artırmayı hedeflediğini kaydetti. Ayrıca, her yıl yaklaşık 930 bin üniversite mezunu ve 430 bin teknik lise mezunu verildiğini, bu durumun büyük bir pazar ve güçlü bir altyapı sağladığını ifade etti.
Bölgesel İstikrar ve Türkiye'nin Rolü
Türkiye’nin coğrafi konumunun etkilerine değinen Şimşek, bölgeye daha fazla barış ve istikrar gelmesi durumunda Türkiye’nin büyük ölçüde fayda sağlayacağını belirtti. Türkiye’nin, küresel müteahhitlik liginde ikinci sırada olduğunu vurguladı ve Türkiye’nin savunma sanayisinin büyük ilerleme kaydettiğini ifade etti.
Ekonomik Göstergeler ve İşsizlik
Şimşek, Türkiye’nin büyüme oranının son iki yılda ortalama yüzde 3,3 civarında seyrettiğini, bu durumun son 20-25 yılın ortalaması olan yüzde 5,5’in altında kaldığını belirtti. Ancak yapısal dönüşüm sağlanması halinde, daha sürdürülebilir bir büyüme yoluna dönüleceğine inandığını ifade etti. Dış borç/GSYİH oranının yüzde 50’nin üzerindeyken yüzde 36’ya düştüğünü, brüt dış finansman ihtiyacının ise yüzde 20-25 seviyesinden yüzde 16-17 seviyelerine gerilediğini dile getirdi. Şimşek, işsizlik oranının yüzde 8 ila 8,5 seviyesinde olduğunu ve bu durumun programı sürdürmek için alan sağladığını aktardı. Enflasyonun genel olarak hedef doğrultusunda ilerlediğini, bütçe açığının uluslararası standartlara göre mütevazı olduğunu ve dış dengesizliklerin büyük ölçüde giderildiğini söyledi. Ancak bu durumun kalıcı hale gelmesi için daha fazla yapısal reforma ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
Kuraklık ve Dezenflasyon
Bu yıl yaşanan şiddetli kuraklık ve tarımsal donun işlenmemiş gıda fiyatlarını artırdığına dikkat çeken Şimşek, bunun geçici bir etki olacağını belirtti. Gelecek yıl daha yüksek rakamlarla karşılaşsalar bile bunun üstesinden gelebileceklerini ifade etti. Petrol fiyatlarının destekleyici seyrinin tüm göstergeleri dezenflasyon için olumlu bir şekilde hizaladığını belirten Şimşek, endişe edecek bir neden görmediğini vurguladı.
Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler
Makro ihtiyati önlemlerin sadeleştirildiğini ve mevcut önlemlerin para politikasının etkinliğini artırmayı hedeflediğini belirten Şimşek, bankacılık sektörünün piyasa değeri/defter değeri oranının 0,4 seviyesinden 1’in üzerine çıktığını ifade etti. Bu durumun, bankacılık sektörünün güçlenmesine katkı sağlayacağına inandığını dile getirdi.
Demografik Potansiyel
Türkiye’nin genç ve eğitimli nüfusunun ekonomiye etkisi hakkında konuşan Şimşek, kadınların iş gücüne katılım oranının yüzde 37 olduğunu, OECD ortalamasının ise yaklaşık yüzde 67 olduğunu belirtti. Bu konuda hayata geçirecekleri programların, iş gücüne katılımı artırmayı hedeflediğini kaydetti. Ayrıca, her yıl yaklaşık 930 bin üniversite mezunu ve 430 bin teknik lise mezunu verildiğini, bu durumun büyük bir pazar ve güçlü bir altyapı sağladığını ifade etti.
Bölgesel İstikrar ve Türkiye'nin Rolü
Türkiye’nin coğrafi konumunun etkilerine değinen Şimşek, bölgeye daha fazla barış ve istikrar gelmesi durumunda Türkiye’nin büyük ölçüde fayda sağlayacağını belirtti. Türkiye’nin, küresel müteahhitlik liginde ikinci sırada olduğunu vurguladı ve Türkiye’nin savunma sanayisinin büyük ilerleme kaydettiğini ifade etti.