İzmir'de SMA Hastası Genç Psikolog Oldu

İzmir'in Torbalı ilçesinde yaşayan 27 yaşındaki Serkan Arslan, Spinal Musküler Atrofi (SMA) Tip 3 hastalığı ile doğdu. Hayatı boyunca pek çok zorlukla karşılaşan Arslan, ilköğretim eğitimini tamamladıktan sonra meslek lisesine kaydolmak istedi ancak müdür yardımcısının olumsuz sözleri nedeniyle bu fikrinden vazgeçti. Durumu öğrenen arkadaşı Batuhan Kara, Arslan için gizlice tercih yaptı ve ikisi de Torbalı Atatürk Anadolu Lisesi'ni kazandı.

Dört yıllık lise eğitimini tamamlayan Serkan Arslan, üniversite sınavında yüksek bir puan alarak Dokuz Eylül Üniversitesi Psikoloji Bölümü'ne birincilikle girdi. Eğitimini de başarıyla tamamladıktan sonra Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (EKPSS) kendi alanında birinci olarak Torbalı Devlet Hastanesi'nde psikolog olarak göreve başladı. Şu anda hastalarıyla ilgilenmeye devam eden Arslan, aynı zamanda yüksek lisans eğitimine de devam ediyor.

Psikolog Serkan Arslan, SMA hastası olmasının kendisini tanımlamadığını vurgulayarak, insanlara yardım etme arzusunun her zaman içinde bulunduğunu ifade etti. Toplumun engelli bireylerin yapamadıklarına odaklandığını belirten Arslan, "Destek alan değil, destek veren ve katkı sağlayan bireyleriz. Toplumun bu bakış açısını benimsemesi, engelli bireylerin gelişimi açısından önemli" dedi.

Arslan, karşılaştığı zorlukların fiziksel erişimden toplumsal önyargılara kadar çeşitli olduğunu kaydederek, toplumun engellilere yönelik algılarının değişmesi gerektiğini vurguladı. “Benim burada olmam ve mesleğimi icra ediyor olmam, 'Yapabilir miyim?' sorusuna verilmiş bir cevaptır” ifadelerini kullandı.

Hastalarının kendisini görünce şaşırdıklarını ve başka bir doktor aradıklarını belirten Arslan, "Hastalar odaya girdiklerinde 'Doktor Bey yok mu?' diye soruyorlar. 'Ben bakıyorum' dediğimde ise mahcup bir şekilde özür diliyorlar" dedi. Zamanla bu önyargıların güvene dönüşmesini gözlemlediğini belirten Arslan, toplumun engellerle birlikte bakış açısını değiştirmesi gerektiğine dikkat çekti.

Arslan, hayatta birçok engelin karşımıza çıkabileceğini kabul etmek gerektiğini ve bu durumun sadece engelliler için değil, herkes için geçerli olduğunu ifade etti. İçinde bulunulan şartların her zaman değiştirilemeyeceğini ancak bu şartlara ilişkin bakış açısının değiştirilebileceğini vurguladı.