İstanbul'da Karaciğer Yağlanması Tehlikesi: Uzm. Dr. Göktürk Bilgilendiriyor
Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nden Uzm. Dr. Rabia Deniz Göktürk, karaciğer yağlanmasının tehlikelerine dair açıklamalarda bulundu. Dr. Göktürk, hastalığın sessiz ilerlediğini ve erken teşhisin önemini vurguladı.
Bilgi: Instagram'da @mersinhaber'i takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.
Karaciğer yağlanması, karaciğer hücrelerinde normalden fazla yağ birikmesi sonucu oluşur. Uzm. Dr. Rabia Deniz Göktürk, karaciğerin ağırlığının yüzde 5 ila 10’unun yağdan oluştuğunda bunun karaciğer yağlanması olarak adlandırıldığını belirtti. Ayrıca, bu hastalığın alkol kullanımı ile ilişkili (alkolik) ve alkol dışı (alkolik olmayan) iki türü bulunduğunu ifade etti. Son yıllarda alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasının giderek daha fazla yaygınlaştığını da sözlerine ekledi.
Risk Faktörleri ve Belirtiler
Karaciğer yağlanmasının başlıca risk faktörleri arasında insülin direnci, obezite, yüksek kolesterol ve hareketsiz yaşam yer alıyor. Uzm. Dr. Göktürk, fazla kilonun, aşırı yağlı beslenmenin, şekerli ve işlenmiş gıdaların karaciğerde yağ birikimini artırdığını belirtti. Ayrıca, düşük lifli ve yüksek kalorili diyetlerin ve früktoz içeren içeceklerin hastalığı hızlandırdığını vurguladı. Hareketsiz yaşam tarzının da bu süreci olumsuz etkilediğini dile getirdi. Uzm. Dr. Göktürk, karaciğer yağlanmasının genellikle belirti vermeden ilerlediğine dikkat çekerek, çoğu hastanın durumu ultrason veya kan testleri ile öğrendiğini belirtti. İleri evrelerde yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, karın sağ üst bölgesinde ağrı gibi belirtilerin ortaya çıkabileceğini, ancak erken teşhis edilirse karaciğerin kendini yenileyebileceğini söyledi.
Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Karaciğer yağlanmasının tanısında genellikle karaciğer enzimleri ve ultrason bulgularının değerlendirildiğini aktaran Uzm. Dr. Göktürk, gerekirse MR veya elastografi gibi ek testlerin de yapılabileceğini belirtti. Kesin tanının biyopsi ile konulduğunu, ancak her durumda bunun gerekli olmadığını ifade etti. Tedavisinde en etkili yöntemin yaşam tarzı değişiklikleri olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Göktürk, Akdeniz tipi beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın ve kilo vermenin önemine dikkat çekti. Haftada en az 150 dakika yürüyüş veya yüzme gibi aerobik egzersizlerin karaciğer sağlığını koruyabileceğini belirtti. Ayrıca, hızlı kilo kaybının karaciğeri zorlayabileceğini de sözlerine ekledi.
İleri Evrelerdeki Riskler
Tedavi edilmeyen karaciğer yağlanması, iltihaplanma (NASH) ve fibrozis gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzm. Dr. Göktürk, durumun ilerlemesi halinde siroz, karaciğer yetmezliği veya karaciğer kanseri gelişebileceğini ifade etti. Ancak düzenli kontroller ve sağlıklı yaşam tarzıyla bu risklerin önlenebileceğini vurguladı. Son olarak, erken teşhisin önemine değinen Uzm. Dr. Rabia Deniz Göktürk, "Karaciğer yağlanması başlangıçta sessiz ilerler ama erken dönemde teşhis edilirse tamamen geri döndürülebilir" şeklinde uyarıda bulundu. Obezite, diyabet veya yüksek kolesterol gibi risk faktörleri olanların düzenli sağlık kontrollerini aksatmamaları gerektiğini belirtti.