Kayseri'de Gurbetçilere Yönelik Nefret Suçuna Suç Duyurusu
Kayseri'de Avrupa Kayserili İşverenler Birliği, Mütercimler'in ifadeleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan başvuruda, gazeteci Erol Mütercimler’in 20 Ekim 2025 tarihli video kaydında Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarına yönelik sarf ettiği sözler eleştirildi. Mütercimler, "Hem orada yaşayacaksın hem de benim ülkemle ilgili karar vereceksin, böyle bir saçmalık olur mu?" diyerek gurbetçileri hedef aldı. Bu ifadelerin, Türkiye’nin uluslararası itibarına ve gurbetçilerin haklarına saldırı olduğu ifade edildi.
NEFRET SUÇU İDDİASI
Suç duyurusunda, Mütercimler’in sözlerinin Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesi kapsamında nefret suçu oluşturduğu belirtildi. Avrupa Kayserili İşverenler Birliği Kurucu Başkanı Ali Hızar, Avrupa’da yaşayan 400 bin Kayserili ve 7.2 milyon gurbetçinin haklarını savunmak amacıyla bu adımı attıklarını dile getirdi. Hızar, Avrupa'daki diğer sivil toplum kuruluşlarını da benzer şekilde harekete geçmeye davet etti.
TOPLUMSAL BARIŞA TEHDİT
Avukat Mustafa Talha Er tarafından sunulan dilekçede, yurtdışındaki Türk vatandaşlarına yönelik aşağılayıcı sözlerin, bu millete bağlı olan milyonların vatan sevgisine hakaret niteliğinde olduğu ifade edildi. Dilekçede, bu tür ifadelerin toplumsal barışı tehdit eden bir nefret çağrısı olduğu ve sürecin titizlikle takip edileceği vurgulandı.
NEFRET SUÇU İDDİASI
Suç duyurusunda, Mütercimler’in sözlerinin Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesi kapsamında nefret suçu oluşturduğu belirtildi. Avrupa Kayserili İşverenler Birliği Kurucu Başkanı Ali Hızar, Avrupa’da yaşayan 400 bin Kayserili ve 7.2 milyon gurbetçinin haklarını savunmak amacıyla bu adımı attıklarını dile getirdi. Hızar, Avrupa'daki diğer sivil toplum kuruluşlarını da benzer şekilde harekete geçmeye davet etti.
TOPLUMSAL BARIŞA TEHDİT
Avukat Mustafa Talha Er tarafından sunulan dilekçede, yurtdışındaki Türk vatandaşlarına yönelik aşağılayıcı sözlerin, bu millete bağlı olan milyonların vatan sevgisine hakaret niteliğinde olduğu ifade edildi. Dilekçede, bu tür ifadelerin toplumsal barışı tehdit eden bir nefret çağrısı olduğu ve sürecin titizlikle takip edileceği vurgulandı.