Batı Şeria'da Filistinlilerin Güvenlik Korkusu Artıyor

Filistinli Hathalin, "Hayatımız perişan, gerçek anlamda perişan" diyerek, yaşadığı korku dolu günleri dile getirdi. "Saldırıların üzerimizde yarattığı etkiler her geçen gün artıyor. Güvenlik yok, korku içinde yaşıyoruz. Gece gündüz tehdit altındayız" ifadelerini kullandı. Bu durumu, "Oğlumu öldürdükleri yetmiyormuş gibi, rahat da bırakmıyorlar" şeklinde özetledi.

Yahudi yerleşimcilerin tacizlerinin günlük yaşamlarının bir parçası haline geldiğini belirten Hathalin, "Biz otururken üzerimize tükürüyorlar. Bu gerçekten onur kırıcı bir hayat" dedi. "Bizler kendi topraklarımızda yaşamaya çalışan çaresiz insanlarız. Yıllarca burada yaşadık, ancak şimdi topraklarımızı kaybediyoruz" diyerek durumu vurguladı.

Ne gece ne de gündüz can güvenliklerinin olmadığını ifade eden Hathalin, "Az önce üzerimize tükürdüler. Kovalanıyoruz, bu durum dayanılmaz hale geldi" şeklinde konuştu. "Eğer ülkede bir açılım olsa bile, gençlerimiz işe gidebilmek için izin alamıyor" dedi.

Gözyaşları içinde konuşan Hathalin, "Elhamdülillah biz toprağımızı canımızla savunduk. Bugün sabah namazını kıldım ve güneş doğana kadar feryat ettim. Allah bize yeter, o ne güzel vekildir" ifadelerini kullandı. "Onlar bizim kalbimizi yaktılar, Allah da onların kalbini yaksın" diyerek hislerini dile getirdi.

Ummul Hayr Toplum Merkezi Müdürü Aziz Al Hathalin ise bölgenin bedevi yerleşim yeri olduğunu belirtti. Yatta'nın 14 kilometre, El Halil'in ise 22 kilometre uzaklıkta olduğunu söyleyen Al Hathalin, "Ummul Hayr, 38 aileden oluşan bir bedevi topluluğudur" dedi. 1948 yılında Tel Arad'dan sürülen Cehhalin ailesine mensup olduklarını aktardı.

48 yıldır bu topraklarda yaşadıklarını ifade eden Al Hathalin, "Yerleşim yeri 1983’te askeri nokta olarak başladı ve her geçen gün genişliyor. 2007’den itibaren tacizler başladı ve yıkım operasyonları gerçekleşti" şeklinde konuştu. "Özellikle 2022’de meralara yönelik saldırılar arttı. İnsanların geçim kaynaklarına savaş açtılar" dedi.

Al Hathalin, kardeşi Awda'nın 28 Temmuz’da şehit olduğunu ve bu tarihte yeni bir yerleşim noktasının kurulmaya çalışıldığını belirtti. "Saldırılar sürekli tekrarlanıyor. Halkı buradan göç ettirmek amacıyla baskı kuruyorlar" diyerek yaşananları anlattı. Ayrıca, bölgedeki elektrik ve suyun kesildiğini, tekrar açılmasının ise bir hafta sürdüğünü vurguladı.