Altın Portakal'da Onur, Emek, Başarı Ödülleri Sahiplerini Buldu
Altın Portakal, Türkiye'nin kültürel mirası olarak öne çıkıyor.
Antalya'da düzenlenen Altın Portakal Film Festivali'nde "Onur, Emek, Başarı" ödülleri sahiplerini buldu. Törenin açılışında konuşan Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Dirgen Özdemir, festivalin kültürel önemi ve Antalya'nın sanatsal kimliği hakkında önemli mesajlar verdi. Özdemir, "Antalya’mız, asırlar boyunca yalnızca denizin, güneşin ve doğanın değil; aynı zamanda sanatın ve düşüncenin kenti olmuştur" dedi.
Festivalin Anlamı ve Tarihi
Özdemir, festivalin 1964’te Dr. Avni Tolunay’ın öncülüğünde başlatılan süreçle Türkiye'nin sanat belleği haline geldiğini vurguladı. "Altın Portakal yalnızca bir festival değildir; Türkiye’nin belleği, halkın hafızasıdır. Her sahnesinde emeğin, her alkışında alın terinin sesi vardır" ifadelerini kullandı. Festivalin Ulusal Jüri Başkanı Ömer Vargı ise sinemanın insanların hislerini eşitleyen bir sanat dalı olduğuna dikkat çekti. Vargı, "Filmi izlerken bir profesör de, bir işçi de, bir yönetici de aynı duyguları yaşar" dedi.
Ödüller ve Duygusal Anlar
Onur Ödülü’nü alan usta oyuncu Settar Tanrıöğen, "Festivalde bir filmim olmamasına rağmen beni ödüle layık gördükleri için festival ekibine teşekkür ediyorum" dedi. Emek Ödülü, senarist Feride Çiçekoğlu'na takdim edildi. Çiçekoğlu, "Bu ödül sinemanın her alanında ışığın ve sesin izinde yürüyen emekçilerindir" diyerek ödülün önemine vurgu yaptı. Bununla birlikte, Galip Görür'ün Gazze'deki çocukların durumu hakkında yaptığı açıklama da katılımcılarda derin bir etki bıraktı.
Başarı Ödülleri ile Duygular Paylaşıldı
Oyuncu Serap Aksoy, Onur Ödülü’nü meslektaşı Cem Yiğit Üzümoğlu'ndan aldı ve uzun süre yasaklı kalmasının ardından hatırlanmanın kendisini duygulandırdığını ifade etti. Merve Dizdar, Başarı Ödülü’nü aldıktan sonra Antalya'nın seyircisinin festivallere olan katkısını vurguladı. Genç Sinemacı Başarı Ödülü’nü kazanan Cansu Baydar ise ekibine teşekkür ederek, "İkinci kez bu sahnede olmak benim için büyük mutluluk" dedi. Yoğun programı nedeniyle etkinliğe katılamayan Selahattin Paşalı da ödül sahipleri arasında yer aldı.
Festivalin Anlamı ve Tarihi
Özdemir, festivalin 1964’te Dr. Avni Tolunay’ın öncülüğünde başlatılan süreçle Türkiye'nin sanat belleği haline geldiğini vurguladı. "Altın Portakal yalnızca bir festival değildir; Türkiye’nin belleği, halkın hafızasıdır. Her sahnesinde emeğin, her alkışında alın terinin sesi vardır" ifadelerini kullandı. Festivalin Ulusal Jüri Başkanı Ömer Vargı ise sinemanın insanların hislerini eşitleyen bir sanat dalı olduğuna dikkat çekti. Vargı, "Filmi izlerken bir profesör de, bir işçi de, bir yönetici de aynı duyguları yaşar" dedi.
Ödüller ve Duygusal Anlar
Onur Ödülü’nü alan usta oyuncu Settar Tanrıöğen, "Festivalde bir filmim olmamasına rağmen beni ödüle layık gördükleri için festival ekibine teşekkür ediyorum" dedi. Emek Ödülü, senarist Feride Çiçekoğlu'na takdim edildi. Çiçekoğlu, "Bu ödül sinemanın her alanında ışığın ve sesin izinde yürüyen emekçilerindir" diyerek ödülün önemine vurgu yaptı. Bununla birlikte, Galip Görür'ün Gazze'deki çocukların durumu hakkında yaptığı açıklama da katılımcılarda derin bir etki bıraktı.
Başarı Ödülleri ile Duygular Paylaşıldı
Oyuncu Serap Aksoy, Onur Ödülü’nü meslektaşı Cem Yiğit Üzümoğlu'ndan aldı ve uzun süre yasaklı kalmasının ardından hatırlanmanın kendisini duygulandırdığını ifade etti. Merve Dizdar, Başarı Ödülü’nü aldıktan sonra Antalya'nın seyircisinin festivallere olan katkısını vurguladı. Genç Sinemacı Başarı Ödülü’nü kazanan Cansu Baydar ise ekibine teşekkür ederek, "İkinci kez bu sahnede olmak benim için büyük mutluluk" dedi. Yoğun programı nedeniyle etkinliğe katılamayan Selahattin Paşalı da ödül sahipleri arasında yer aldı.