Kocaeli'de Duruş Bozukluğu Nedeniyle Artan Başvurular Dikkat Çekiyor

Kocaeli'de son dönemlerde duruş bozukluğu şikayetiyle polikliniklere başvuran çocuk ve ergen sayısında belirgin bir artış yaşandığı bildiriliyor. Doç. Dr. Bozkurt, bu durumun en önemli nedenlerinden birinin tablet, telefon ve bilgisayar kullanımı ile uzun süre kötü postürde kalınması olduğunu ifade ediyor. Ailelerin skolyoz konusunda daha bilinçli hale gelmesi de erken başvuruları artıran bir etken olarak öne çıkıyor.

Skolyoz açısından risk gruplarına dikkat çeken Bozkurt, "Ailede skolyoz öyküsü olan çocuklar, hızlı boy uzatan ve uzun boylu olanlar ile omuz veya kalça asimetrisi bulunanların risk altında olduğunu" vurguladı. Skolyoz tanısının mutlaka uzman bir doktor tarafından konulması gerektiğinin altını çizen Bozkurt, tanı sürecinin fizik muayene ile başladığını, ardından skolyoz grafisi ile eğrilik derecesinin ölçüldüğünü belirtti. Cobb açısının tedavi planının belirlenmesindeki en önemli rehber olduğunu ifade ediyor.

Tedavi süreçlerini açıklayan Bozkurt, 20 derece altı eğriliklerde kişiye özel egzersiz ve postür eğitiminin yeterli olduğunu, 20-40 derece arası için egzersizle birlikte skolyoz korsesi önerildiğini belirtti. 40-50 derece eğriliklerin "gri alan" olarak kabul edildiğini ve hastanın yaşına göre cerrahi kararının verileceğini ekledi. 50 derece üzeri eğriliklerde ise genellikle cerrahi tedavi gerektiği ifade ediliyor.

Bozkurt, skolyozun sadece estetik bir sorun olmadığını, ilerlemesi durumunda solunum güçlüğü, denge bozukluğu ve kas fonksiyonlarında kayıplara yol açabileceğini belirtti. Ebeveynlerin çocuklarını ergenlik döneminde düzenli olarak kontrol etmeleri ve şüpheli bir durumla karşılaştıklarında uzmana başvurmaları gerektiğini vurguladı. Ayrıca, erişkinlerde uzun süren sırt ve bel ağrılarının da ihmal edilmemesi gerektiği hatırlatıldı. Erken tanının, skolyozun ilerlemesini durdurmanın en etkili yolu olduğu belirtildi.