Samsun'da HIV Vakalarının Artışı Uzmanlarca Vurgulanıyor
Samsun'da HIV vakalarının artması dikkat çekiyor. Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, pandemiler ve ayrımcılığın mücadelenin önündeki engeller olduğunu belirtiyor. 2030 hedefiyle sağlık hizmetlerine eşit erişimin önemine vurgu yapılıyor. Ayrıca, HIV ile yaşayanların tedaviye erişiminde yaşanan zorluklar da ele alınıyor.
Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen 2025 Dünya AIDS Günü temasının önemine dikkat çekti. "Kesintilerin Üstesinden Gelmek, AIDS Mücadelesini Dönüştürmek" mesajıyla, HIV mücadelesindeki zorlukları ele aldı. Pandemilerin, ekonomik güçlüklerin ve toplumsal eşitsizliklerin HIV ile mücadeleyi olumsuz etkilediğini ifade etti. Ayrıca, 2030 yılına kadar AIDS'in halk sağlığı tehdidi olmaktan çıkarılması hedefleniyor. Bu hedefe ulaşmak için topluluk temelli destek ve kapsayıcı sağlık hizmetlerinin gerekliliği vurgulandı.
Ayrımcılık ve Damgalama Sorunu
Prof. Dr. Leblebicioğlu, HIV ile yaşayan bireylerin sağlık hizmetlerine erişiminde damgalama ve ayrımcılığın önemli engeller oluşturduğunu belirtti. Bu durumun, erken tanı ve tedavi süreçlerini olumsuz etkilediğini söyledi. HIV ile yaşayan bireylerin, toplumla eşit haklara sahip olduğunu ve önyargıların kırılması gerektiğini vurguladı. İlaç Tedavisinin Önemi
HIV tedavisinin sürekliliğinin kritik olduğunu belirten uzman, modern antiviral ilaçlarla virüsün baskılanabileceğini ve bulaştırıcılığın ortadan kalkabileceğini ifade etti. Tedavi düzenli alındığında HIV’in tespit edilemeyecek seviyeye inebileceğini ve bu durumda bulaşmanın gerçekleşmeyeceğini kaydetti. Düzenli kontrol ve ilaçların aksatılmaması gerektiği üzerinde durdu. Herkesin Risk Altında Olduğu Gerçeği
HIV’in her yaştan ve sosyoekonomik durumdan bireyi etkileyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Leblebicioğlu, korunmasız cinsel ilişkilerin önemli bir risk faktörü olduğunu belirtti. Ayrıca, cinsel yolla bulaşan hastalıkların HIV riskini artırdığına dikkat çekti. Farkındalık ve Test Yaptırmanın Önemi
Türkiye’de HIV taşıyan bireylerin önemli bir kısmının durumundan habersiz olduğu ve her 5 kişiden 1’inin HIV pozitif olduğunun farkında olmadığı ifade edildi. Bu nedenle, şüpheli temas yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden test yaptırması gerektiği vurgulandı. Test süreçlerinde gizliliğin sağlanması ve kişisel bilgilerin korunması gerektiği de belirtildi.
Prof. Dr. Leblebicioğlu, HIV ile yaşayan bireylerin sağlık hizmetlerine erişiminde damgalama ve ayrımcılığın önemli engeller oluşturduğunu belirtti. Bu durumun, erken tanı ve tedavi süreçlerini olumsuz etkilediğini söyledi. HIV ile yaşayan bireylerin, toplumla eşit haklara sahip olduğunu ve önyargıların kırılması gerektiğini vurguladı. İlaç Tedavisinin Önemi
HIV tedavisinin sürekliliğinin kritik olduğunu belirten uzman, modern antiviral ilaçlarla virüsün baskılanabileceğini ve bulaştırıcılığın ortadan kalkabileceğini ifade etti. Tedavi düzenli alındığında HIV’in tespit edilemeyecek seviyeye inebileceğini ve bu durumda bulaşmanın gerçekleşmeyeceğini kaydetti. Düzenli kontrol ve ilaçların aksatılmaması gerektiği üzerinde durdu. Herkesin Risk Altında Olduğu Gerçeği
HIV’in her yaştan ve sosyoekonomik durumdan bireyi etkileyebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Leblebicioğlu, korunmasız cinsel ilişkilerin önemli bir risk faktörü olduğunu belirtti. Ayrıca, cinsel yolla bulaşan hastalıkların HIV riskini artırdığına dikkat çekti. Farkındalık ve Test Yaptırmanın Önemi
Türkiye’de HIV taşıyan bireylerin önemli bir kısmının durumundan habersiz olduğu ve her 5 kişiden 1’inin HIV pozitif olduğunun farkında olmadığı ifade edildi. Bu nedenle, şüpheli temas yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden test yaptırması gerektiği vurgulandı. Test süreçlerinde gizliliğin sağlanması ve kişisel bilgilerin korunması gerektiği de belirtildi.