Trabzon'da Kış Uykusuna Yatmaya Hazırlanan Ayılar Hakkında Bilgiler Paylaşıldı
Trabzon'da kış uykusuna hazırlanan ayılar, bu süreçte insanlarla karşılaşma ihtimali artırıyor. Uzmanlar, ayıların yerleşim alanlarına inmesinin arttığını ve bunun ekosistemde önemli değişiklikler yarattığını ifade ediyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, ayıların kış uykusuna geçmeden önce yoğun bir şekilde beslenerek vücutlarında yağ depoladıklarını belirtmiştir. Bu durum, ayıların insanlarla karşılaşma olasılığını artırmakta. Özellikle Karadeniz’in kırsal alanlarında yaşanan ayı hareketliliği, popülasyondaki artışı gözler önüne sermektedir.
Prof. Dr. Başkaya, ayıların kış uykusu döneminin halk arasında "kış uykusu" olarak adlandırıldığını ancak bilimsel olarak bunun "kış dinlenmesi" olarak adlandırıldığını vurgulamaktadır. Ülkemizin iklim koşullarında bu dinlenme süresi yaklaşık 5 ay kadar sürerken, daha kuzeyde 6-7 aya kadar uzanabilmektedir. Şu an bazı ayıların kış uykusuna geçtiğini, bazıların ise yatma hazırlığı yaptığını ifade eden Başkaya, rahatsız edilerek uyuyamayan veya uygun yer bulamayan ayıların da olabileceğini dile getirmiştir.
Artan ayı popülasyonunun, ülkemizin daha önce görülmemiş yerlerinde bile ayıların rastlanmasına neden olduğunu belirten Başkaya, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Batı Karadeniz gibi bölgelerin geleneksel olarak bu konuda bilinen alanlar olduğunu hatırlatmıştır. Ancak son yıllarda Toroslar’daki ayı varlığının arttığını ve İç Ege, Trakya ve İç Anadolu gibi bölgelerde de daha sık ayı gözlemleri yapıldığını belirtmiştir.
Doğa turizminin artmasıyla birlikte daha fazla insanın arazilere çıkması ve kamp yapması, ayıların yaşam alanlarına daha fazla yaklaşmalarına neden olmaktadır. Başkaya, bu durumun tehlikeli olabileceğini ve insanların ayıların yatma alanlarına izinsiz girmelerinin uygun olmadığını vurgulamıştır. Ayrıca dronelerle yapılan izlemelerin de yaban hayvanlarını rahatsız ettiğini belirterek, bu tür durumların önlenmesi gerektiğini ifade etmiştir.