Kuduz Olayı Ve Kaymakamlığın Hassasiyeti (!)
Geçtiğimiz hafta içerisinde yerel medyaya bağlı internet sitelerinde “Tarsus’ta 7 mahalle kuduz risk bölgesi ilan edildi” haberleri yayınlandı.
Geçtiğimiz hafta içerisinde yerel medyaya bağlı internet sitelerinde “Tarsus’ta 7 mahalle kuduz risk bölgesi ilan edildi” haberleri yayınlandı.
Bu haberlerin yayınlandığı tarih 7 Mart 2016 Pazartesi.
Bu haberi duyan ulusal medyaya bakan arkadaşlarımız doğal olarak haberi ajanslarına geçtiler.
Haberlerin ajanslara düşmesinin ardından Tarsus Kaymakamı Bekir Atmaca acil olarak “7 mahallede tedbiren önlem alındığını, ancak bu konuda herhangi bir endişe ya da korkulacak bir durum bulunmadığını söyledi.”
Buraya kadar her şey doğal gelebilir elbette.
Ama benim merak ettiğim, bu kuduz vakası ile ilgili karar 3 Mart 2016 tarihinde alınmış ise neden açıklama 7 Mart gecesi yapıldı.
8 Mart 2016 tarihinde de Kaymakamlık Basın Bürosundan mail yoluyla açıklama bizlere gönderildi.
Belki olayları ben biraz abartıyorum.
Sayın Bekir Atmaca’nın açıklamasına göre endişe ya da korkulacak bir durum yokmuş.
Kuduz olayı bu kadar basit ve kısa sürede karar verilecek bir durum mu gerçekten?
Avrupa’da böyle bir olay olsa buradaki gibi ciddi (!) bir yaklaşım olur muydu acaba?
İllaki bir açıklama yapmak için olayın ulusal medyaya düşmesi mi gerekiyor?
Yerel medyayı gereksiz mi buluyor Sayın Atmaca?
Kuduz riski gibi bir vaka için 3 Martta alınan kararlar neden aynı gün basın yoluyla halka duyurulmadı?
Türkiye’de birçok olay ciddiye alınmaz. Ama ne zaman büyük olaylar meydana gelir, işte o zaman gerekli tedbirler alınır.
Ama o tedbirler alınmadan zaman zaman da insanlar hayatlarını kaybeder.
Bu hep böyle olmadı mı yıllarca?
Kimine göre ciddiye alınıp gerekli açıklama zamanında yapılması gerekirdi, kimisine göre de açıklama gereği bile duyulmaz.
Ne yapalım herkesin bir takdiri var.
Sayın Atmaca’da böyle takdir etmiş.
Saygı duymaktan başka çaremiz var mı?
Bizlerde bir laf vardır .
“BÜYÜKLERİMİZ EN İYİSİNİ BİLİR”