TATİLDEYİZ

         Bizim milletten daha çok tatili seven var mıdır bilemiyorum.

         Tatil dendi miydi yüreğimiz hoplar, içimize neşe dolar.

         Bizim için; ‘sözün kısası, tatilin de uzunu’ makbuldür mesela.

         Yeni yılda elimize aldığımız ilk takvimde bu yıl ne kadar gün tatil var diye bakar çoğumuz.

         Hatta öyle yıllar olur ki yıllık tatiller çalışma günlerine nerede ise at başı gider.

         Kimi zaman da kafadan izinlerle bu denkliği sağlamaya çalıştığımız da olmuyor değil hani.

         Yıllık izne ayrılanların birçoğu üç beş günlük de rapor almak için sağlık kurumlarını zorlar.

         Hasılı velkelam, tatil bizim olmazsa olmazımız ve de her şeyimizdir.

         Öğrenciler, yapılan aşılara bile bir iki günlük tatil için katlanırlar.

         Çalışkanlar da tembeller de tatilin en büyük hayranlarıdır.   

       Onun için yaşasın tatil!

         Hatta bu tatil hükümetin de işine geliyor olmalı ki, idari izinlerle falan bir iki gün de o ekleyiveriyor. 

         Bu yıl da aynen öyle oldu.

         Bunun için ‘Yaşasın!’ diyenler çok…

         Birçok insan, daha şimdiden tatil programları yapmaya başladılar. Hata yaptılar.

         Kimisi güneye inip deniz sefası yapmayı ya da yaylalara falan çıkmayı,kimileri de sılayı rahim için memlekete gitmeyi bekliyor.

          Ayrıca yurt dışına gideni mi, turlarlarla kendilerine değişik bir ortam arayanları mı saysak yanılmış olmayız.

         Hükümete göre tatiller, belki de turizmin canlanması için önemli bir gerekçedir.

         Ancak her ne amaçla olursa olsun, bu tür uzun tatillerin bir de bilançosunun olduğunu unutmayalım.

         Öyle bir bilanço ki çoğu zaman zararı getirisinden fazladır.

         Her uzunca tatilde maalesef yaşanan trafik kazalarında yüzlerce ölü ve onun iki üç katı da yaralı meydana geliyor.

         Bunun bir de maddi kayıp boyutu vardır ki onu da siz hesap edin. 

         Neticede hemen her uzun tatilli bayramlar birçok aileye kara geliyor.    .

         Güya sürücüler her uzun tatilli bayram öncesi uyarılıyor.

         Aman uykusuz yola çıkmayın.

         İki saatte bir dinlenin.

         Aman ha aman hız sınırını sakın aşmayın.

         Hele de hatalı solama falan hiç yapmayın.

         Acele giden ecele gider. Falan filan…

         Dinleyen kim!? Vız gelip tırıs gidiyor.

         Nasihat babında ne denmişse aynen tersini yapıyorlar.

         Sonrası malum…

         Ölüler, yaralılar ve gözyaşlarıyla karışık ah keşkeler…

         Dilerim bu uzun tatilli Ramazan bayramında da böylesi olumsuzluklar yaşanmaz.

        Amma velakin görünen köy de kılavuz istemiyor ki birader.