Uzman Diyetisyen Şefika Aydın Selçuk, çinkonun bitki, hayvan ve mikroorganizmaların büyümesi için önemli bir mineral olduğunu ifade etti. Çinkonun, vücudun karbonhidratları, proteinleri ve yağları kullanmasında kritik bir rol oynadığını vurgulayan Selçuk, "Çinko, protein katlanmasını destekleyerek biyolojik aktif moleküllerin oluşumunu sağlar," dedi.
Çinko Eksikliğinin Olumsuz Etkileri
Selçuk, çinko eksikliğinin olumsuz sonuçlarını şöyle sıraladı: "Ağır büyüme geriliği, immün fonksiyon bozukluğu, diyare, alopesi, yara iyileşmesinde gecikme, tat duyusunda azalma, iştahsızlık, göz ve deri bulguları, davranış değişiklikleri ve cinsel olgunlaşmada duraksama." Hafif düzeyde çinko eksikliklerinin birçok sağlık sorununa yol açabileceğine dikkat çeken Selçuk, çinko desteğinin fiziksel, nörolojik ve psikolojik gelişmeyi iyileştirdiğini belirtti. Ağır çinko eksikliğinin genellikle diyet yetersizliğinden değil, genetik bozukluklar veya ağır yanıklar gibi durumlarla ilişkili olduğunu ifade etti.
Risk Altındaki Gruplar
Çinko eksikliği açısından riskli grupları açıklayan Selçuk, süt çocukları, adölesanlar, gebe ve emzikli kadınlar, parenteral beslenen hastalar, malnütrisyonu olan bireyler ve vejeteryanların dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Çinko Gereksinimi ve Kaynakları
Uzman Diyetisyen Selçuk, çinko gereksiniminin 0-1 yaş bebeklerde 2-3 mg, yetişkinlerde ise kadınlar için 12 mg, erkekler için 15 mg olarak belirlendiğini ifade etti. Gebelikte bu miktarın 15 mg, emziklilikte ise 19 mg olduğunu kaydetti. Çinko açısından en iyi kaynaklar arasında kırmızı et, kabuklu deniz ürünleri ve karaciğer yer alırken, orta düzey kaynakları fındık ve kurubaklagiller olarak belirtildi. Selçuk, çinko emilimini artırmak için sistin ve metiyonin amino asitlerinden zengin besinlerin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.