Ali Bayraktar, ağabeyinin 2017 yılında bir iş kazasında hayatını kaybetmesini anlatarak, "Aynı firmada çalışıyorduk. Abim, kendisine verilen işin dışında bir göreve gönderildi. Bu görev sırasında yaşanan kazada hayatını kaybetti" dedi. Davaya ilişkin bilgi veren Bayraktar, "Kazanın ardından dava sürecini başlattık ve kazanan taraf olduk. Ancak ceza alan kişiler, aldıkları cezaları paraya çevirerek cezaevine girmediler. Maddi tazminat davasında ise ödenmeyen bir miktar var" şeklinde konuştu.
Aile, yaşanan olayın kendileri üzerindeki etkisini de dile getirerek, babalarının kanser olduğunu ve çocuklarının psikolojik sorunlar yaşadığını ifade ettiler. Ali Bayraktar, kızının bir gün babasına mezarda seslenerek, "Baba kalk, ben seni iyileştireceğim" dediğini aktararak, bu durumun kendilerine büyük bir acı verdiğini belirtti. "Bu duruma hangi vicdan dayanabilir?" diye sordu.
Acılı anne Mevlide Bayraktar ise, yaşadığı kaybın tüm aile üyelerinin sağlığını bozduğunu ifade etti. "Yıllardır bu acıyı yaşıyorum. Gözyaşlarım dinmiyor. Çocuklarımın yüzüne bakamıyorum. Eşim kanser hastası oldu. Hayatımın içi tamamen karardı" dedi.
Aslaniye Bayraktar, eşinin ölümünden sonra hayatının altüst olduğunu ve iki çocuğu için mücadele ettiğini belirterek, "Firma bize destek olacağına söz vermişti ama hiçbir zaman yanımızda olmadılar" şeklinde konuştu.
Ali Bayraktar'ın kardeşi Alper Bayraktar, babasını kaybettiğinde 14 yaşında olduğunu ve şu anda 22 yaşında olduğunu belirterek, "Hep bir hukuk mücadelesi içindeyiz. Amacımız para değil; adaletimizi istiyoruz" şeklinde ifade etti.