4/C-ÖZELLEŞTİRİLEN İŞYERLERİNİN İŞÇİLERİNİ BEKLEYEN SÜREÇLER !

29 Kasım 2015 Pazar 16:13
Eren ÖNAL
 
Emperyalizm, serbest piyasa ekonomisi hegemonyası ile ülkemizi özelleştirme bataklığına her geçen yıl daha da batırmaktadır.(1985-2002 dönemlerinde toplam 7,995 (Milyar $) özelleştirme gerçekleştirilmiş; 2003,2014 dönemlerinde ise toplam 52,7 (Milyar $) özelleştirme gerçekleştirilmiştir. )Taşeronlaştırma, kaybedilen haklar, ücret düşürülmesi, fazla çalışma saatleri, sendikasızlaştırma vb. gibi liste uzar gider… Emperyalizm-özelleştirme-taşeron- denklemi birbirine bağlı senkronlardır. Mücadele ise topyekun sisteme karşı örgütlü olarak haklarımızı öğrenmekten ve savunmaktan geçer. ‘Ben özelleştirmelerin iyi olduğunu düşünüyorum ama taşerona karşıyım’ sözleri ya saflıktır ya da bilgisizlik. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, özelleştirilen işletmelerdeki işçilere, kamu kesiminde “geçici personel” statüsünde çalışma olanağı sağlanmaktadır. Peki özelleştirilen işletmelerdeki işçilerin hakları nelerdir ? Neler yapılmalıdır ?
4/C NEDİR
*Belli bir vasıf gerektirmeyen,daha çok bedensel çalışmalara ağırlık veren,başlangıç ve bitişi belli olan,süreli işlerde çalışan personeldir.
*Anayasa’nın 128. Maddesi kapsamında belirtilen memur ve diğer kamu görevlileri kavramı dışında kalan, sözleşme ile çalıştırılan, işçi de olmayan,kendine özgü istisnai bir istihdam türüdür.
*Geçici personl,657 sayılı Devlet Memurları kanununun 4 maddesinin (C) fıkrasına göre istihdam edilir ancak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabii değildir.
Kimler 4/C’li olabilir
*Özelleştirilen işyerlerinde çalışan işçilerden, özelleştirme tarihinde emeklilik veya yaşlılık aylığı almaya hak kazanmamış olanlar, istedikleri takdirde 4/C’li olabilir.
*İşyerinin özelleştirme programı kapsamına alınması sonrasında işe girenler ise 4/C’li olamaz.
*4/C’li olabilmek için, iş sözleşmesi özelleştirme tarihinden önce kamu tarafından veya özelleştirme tarihinden sonraki 2 yıl içinde özel sektör tarafından, kıdem tazminatını hak edecek biçimde sona erdirilmiş olması gerekir.
*4/C’ye geçenler, mesleklerine bakılmaksızın, ihtiyaç duyulan işlerde görevlendirilir.
*4/C’ye geçenler öncelikle tercih ettikleri illerde görevlendirilir. Ancak bu ilde iş bulunamazsa, Türkiye’nin herhangi bir ilinde veya ilçesinde görevlendirilebilir.
*4/C’liler, emeklilik veya yaşlılık aylığı hakkına kavuştuğu anda işten çıkarılır.
Türkiye’de işçilerin de, memurların da, sözleşmeli personelin de, 4/C’lilerin de, iş güvencesi yoktur. Bakanlar Kurulu kararının 9. maddesine göre, “geçici personelin sözleşme koşullarına uymaması nedeniyle kurum tarafından (...) sözleşmenin feshedilmesi veya yenilenmemesi hâllerinde iş sonu tazminatı ödenmez.”
Bakanlar Kurulu kararında “bu esaslar kapsamında istihdam edilecek geçici personel ile imzalanan hizmet sözleşmeleri, tip sözleşme örneği vizesinde değişiklik oluncaya kadar her mali yıl yenilenmiş sayılır” (Madde 15) denmektedir. Buna göre, tip sözleşme örneği vizesinde değişiklik yapıldığında, geçici personel (4/C’li) işten çıkarılacaktır.
4/C’lilik KÖLELİKTİR
 
*4/C’liler kesinlikle “geçici işçi” veya “işçi” değildir; yılda en fazla 11 ay 28 gün çalıştırılacak “geçici personel”dir.
*4/C’liler işçi sendikalarına değil, kamu çalışanları sendikalarına üye olabilir. Toplu sözleşmelerini günümüzde Memur-Sen imzalamaktadır. Örneğin, 2014 yılında brüt 175 lira zam yapıldı; enflasyon farkı söz konusu değil.
*4/C’li ilkokul veya ortaokul mezunu “geçici personel”in herşey dahil aylık net ücreti 1595 liradır. Lise mezunu olanların 1.723,19 lira, yükseköğretim mezunu olanların net maaşları ise 1.849,02 liradır. İkramiye, prim, sosyal yardım gibi ödemeler söz konusu değildir. Fazla çalışma ücreti de komiktir.
*4/C’ye geçmeyi kabul eden personel, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatlarında çalıştırılmaktadır.
*Geçici personel yılda en fazla 30 gün hastalanabilir.
*Geçici personelin adı üstündedir; bu insanlar “geçici”dir; geçici personelin devlet memurlarının sahip oldukları iş güvencesi yoktur. Kadroya geçirilip devlet memuru yapılmaları ise söz konusu değildir.
*Geçici personelin önemli sorunlarından biride, yaşlılık veya malullük aylığına hak kazandıkları tarihte işten çıkarılmalarıdır.
Kazanılan haklar ve yapılması gerekenler
Özellikle emsal teşkil edecek olan karayolları taşeron işçilerinin süreçlerini örnek vermek istiyorum;
Karayolları Gn.Md. işyerlerinde 7 binden fazla taşeron işçisi çalışıyor. Yürürlükte bulunan kanunlara ve Yargıtay kararlarına göre, bu işçiler çalışmaya başladıkları tarihten itibaren asıl işverenin, yani Karayolları Gn.Md.’nün işçileridir. Bu mevzuat ile ilgili kanun maddesi aynen şöyledir ‘Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.’ (4857 Sayılı iş kanunu madde:2) Böyle olunca, işçilerin hem kadroya geçme hakları vardır hem de geçmişe dönük olarak 5 yıllık süre için ücret farkı,yıpranma primi(çıplak ücretin %20’si), sosyal yardım, ikramiye ve diğer bazı haklara sahiplerdir. Bu miktar, bir süre önce Ankara’da iş mahkemesinin verdiği karara göre, 72,8 bin liradır. Ancak hem hükümet hem de sermaye tarafları bu büyük miktarda tazminat hakkını ödememek için işçileri göstermelik bir biçimde kadroya geçirip, bunun karşılığında her bir işçinin 70-80 bin alacağından vazgeçmesi için çaba gösteriyor. 
Emperyalist-kapitalist sistem sadece emek-değer teorisi çerçevesinde sermayenin emek üzerinden zenginleşmesi olarak algılanmamalıdır. Bu aynı zamanda vatana, vatanın bütünlüğünü zayıflatmaya ve milletimizin acizleştirilmesine yönelik planlı eylemlerdir. Güçlü olmak için işçi sınıfının birbirlerine desteğine, bir olmaya, örgütlenmeye ihtiyacı vardır. Özelleştirmelere karşı mücadele sadece hak edilmiş haklara kavuşmak için yapılan bir mücadele değil aynı zamanda vatan mücadelesidir. Bu konuda ne yazık ki sendikaların işçi yanlısı kararlarını çok fazla göremiyor hatta sermaye ile anlaşıp onların istediği doğrultusunda işçilerin görüşlerini değiştirme çabası bile görüyoruz. O yüzden kendi haklarınızı okuyun, okutturun. Halkımızın arasında ‘elle gelen düğün bayram anlayışı’ yaygındır. Eğer herkes aynı koşullarda çalışıyorsa, insanlar ‘kader’ kabul ettikleri koşulları kolayca kabullenebilir. Ancak eğer aynı işyerinde aynı toplumsal sınıftan insanlar arasında farklılıklar söz konusu ise, farklılıkların nedeni aranır. Başka bir memlekette, şirkette grev yapan hak arayan işçiler olduğunda bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık yapılmamalıdır. Unutmamalı onları sokan yılan yakında sizin de kapınıza gelecektir.
 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.

Diğer Yazıları

© 2000 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.

Mersin Haber ,Mersin










Oluşturma süresi(ms): -1
SON DAKİKA
HAYRİ ERDOĞAN TARSUS'A VEDA ETTİ
Kardeş Borsa “Kozan Ticaret Borsasına” Ziyaret
TARSUSLU ÖĞRETMEN HATİCE BİÇMEK TOPRAĞA VERİLDİ
TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ TARSUS ŞUBESİ YENİ ÇALIŞMA DÖNEMİNE BAŞLADI
TARSUS'TA “HER KIZ ÇOCUĞU GÜVENDE BÜYÜMEYİ HAK EDER” SÖYLEŞİSİ İLE FARKINDALIK YARATILDI
"Emeğin Renkleri Kadın Atölyeleri El Sanatları Karma Sergisi’
ÜZÜM SIKMA MAKİNESİ ÇALIŞIYOR, ÜRETİCİ KEYFİNE BAKIYOR
KARİYER MERKEZİ İŞ GÜCÜ PİYASASININ FOTOĞRAFINI ÇEKİYOR
TARSUS İDMANYURDU, KEÇİBORLU BELEDİYESPOR HAZIRLIKLARINI TAMAMLADI
MTSO'DAN, ATSO'YA HAYIRLI OLSUN ZİYARETİ