Adana Kent Konseyi, 12 Haziran "Dünya Çocuk İşçiliğine Karşı Mücadele Günü" kapsamında önemli bir rapor yayımladı. Bu raporda, Türkiye ve Adana'daki çalışan çocukların durumu ile Adana şehir yapısını ve iş yaşamını etkileyen Suriyeli çocukların sorunları değerlendirildi.
Rapor, Adana Kent Konseyi’nin ilgili kurum ve kuruluşların 2015 yılı raporlarından yararlanarak hazırladığı bir çalışma olarak öne çıkıyor. Dünya genelinde düşük gelirli ülkelerde çocukların yüzde 20-30’unun, Türkiye’de ise lise çağındaki çocukların yüzde 25’inin açık liselerde eğitim aldığı belirtildi. Çalışan çocukların büyük çoğunluğunun evde ya da işte çalışma durumunda olduğu vurgulandı.
Suriyeli Çocukların Eğitimi
Raporda, Suriyeli sığınmacıların okul çağındaki çocuklarının yalnızca yüzde 15’inin okula devam edebildiği ve neredeyse yarısının çalışmak zorunda kaldığı ifade edildi. Eğitim gören çocukların durumu hakkında da bilgi verilirken, genel ve mesleki teknik ortaöğretim toplamında 5 milyon 691 bin 71 öğrencinin bulunduğu, 1 milyon 470 bin 434’ünün açık öğretim öğrencisi olduğu kaydedildi. Adana’da ise açık öğretim oranının yüzde 32,37 olduğu belirtildi.
2012 yılı verilerine göre, tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde çalışan 893 bin çocuktan 445 bininin okulunu sürdürdüğü, 448 bininin ise okula gidemediği, dolayısıyla çalışan çocukların yüzde 50,2’sinin eğitimlerine devam edemediği vurgulandı. Bu oranın 15-17 yaş grubunda yüzde 66’lara kadar çıktığı dikkat çekti. Gezici tarım işçileri arasında bu oranın daha da yüksek olduğu ifade edildi.
Tehlikeli İşlerde Çalışan Çocuklar
Ayrıca, Adana’da 53 çadır noktasında yapılan gözlemler sonucunda yüzlerce çocuğun okuldan uzak kaldığı, sadece Karşıyaka Küçük Sanayi Bölgesi’nde 750’den fazla çocuk işçiye rastlandığı bilgisi paylaşıldı. Türkiye genelinde 1,7 milyon Suriyeli'nin yaşadığı ve yaklaşık 500 bin okul çağındaki çocuğun çeşitli işlerde çalıştığı belirtilerek, bu çocukların çoğunun tehlikeli işlerde bulunduğu ifade edildi. Raporda, Suriyeli çocukların yalnızca 79 bininin eğitim hayatını sürdürebildiği ve hükümetin bu verilerin ayrıntılarını kamuoyuyla paylaşmasının çözüm arayışlarını kuvvetlendireceği vurgulandı.
