Bircan, diş fırçalamanın tek başına yeterli olmadığını belirterek, günde en az iki kez diş fırçalanmasının yanı sıra, diş ipi kullanımının da şart olduğunu ifade etti. Bu şekilde bakteri plağı oluşumuna karşı önlem alınabileceğini söyledi. Dişleri fırçalarken, ağzın hafif açık tutulması ve diş etinden dişe doğru tek yönlü hareketle fırçalanmasının daha etkili olduğunu vurguladı.
Ağız Kokusunun Nedenleri
Ağız kokusunun birçok sebebi olabileceğini aktaran Bircan, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve diş sorunlarının başlıca etkenler arasında yer aldığını belirtti. Ağız ve diş rahatsızlıkları sonucu oluşan kötü kokular için diş hekimine başvurulması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, diş fırçası, diş ipi ve etkili bir ağız gargarası ile düzenli ağız bakımı yapılmasının önemine değindi.
Bircan, diş eti kanaması durumunda fırçalamayı bırakmanın yanlış olduğunu, aksine diş hekimine başvurulması gerektiğini vurguladı. Tedavi sonrası fırçalama süresinin uzatılması ve diş ipi kullanımının artırılması gerektiğini ifade etti. Diş fırçalarının sertlik derecesinin fırçalama tekniği kadar önemli olduğunu belirten Bircan, orta sertlikte fırçaların tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
Diş Macununun Kullanımı
Diş macununu fazla kullanmanın yanlış olduğunu kaydeden Bircan, doğru miktarın 'mercimek tanesi' büyüklüğünde olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca fırçanın ıslatılmaması gerektiğini, aksi takdirde sertliğini kaybedeceğini ifade etti. Karbonat, tuz veya soda ile fırçalamanın dişleri beyazlatma etkisi olmadığını, bu maddelerin diş minesine zarar verebileceğini belirtti.
Son olarak, diş taşı temizliğinden sonra daha fazla diş taşı oluşumunun yanlış bir bilgi olduğunu söyleyen Bircan, düzenli fırçalama ile diş taşı oluşumunun engellenebileceğini ve diş hekimi kontrollerinin bu süreçte önemli rol oynadığını vurguladı. Beyazlatma işleminin ardından dişlerin daha fazla sarardığına dair yanlış bir inanç olduğunu belirtti ve doğru yapılan beyazlatmanın yan etkisi olmadığını söyledi.