Clinic Plus Uzman Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dt. Sevgen Eralp, AIDS enfeksiyonunun ağızda ilk belirtilerinin görüldüğünü ifade etti. AIDS’in 1980’li yıllarda insan hayatına girdiğini söyleyen Eralp, "Tedavisi neredeyse imkansız bir hastalık olarak biliniyor. Her yıl AIDS görülme oranı artış gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, her 10 dakikada bir kişiye AIDS bulaşmakta. Dünya genelinde 40 milyondan fazla insan bu hastalıktan etkilenirken, 25 milyon kişi hayatını kaybetmiştir." dedi.
Eralp, AIDS’e neden olan virüsün vücuttan tamamen temizlenemediğini, dolayısıyla sürekli olarak fırsatçı enfeksiyonlarla birlikte aktif hale geldiğini belirtti. Erken teşhisin AIDS gibi hastalıklarda kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan uzman, AIDS’in 1 ile 11 yıl arasında sessiz bir dönemde kalabileceğini açıkladı. Bu dönemde en erken belirtilerin ağız içinde görülmeye başlandığını, en sık karşılaşılan lezyonun ise oral kandida enfeksiyonu olduğunu dile getirdi. Bu enfeksiyonun belirtileri arasında yutkunma güçlüğü ve tat alma sorunları yer alıyor. Ayrıca, dişeti kanamaları ve periodontal hastalıklar da önemli bulgular arasında."
Ağız dışı muayenede alt çene altında bulunan ve 3 aydan uzun süredir geçmeyen servikal lenf nodüllerinin dikkat edilmesi gereken bulgular olduğunu ifade eden Eralp, HIV virüsü taşıyan bireylerin çoğunun bu durumu fark etmemesi ya da önemsememesi nedeniyle tedaviye başlama zamanını geciktirdiğini belirtti. HIV virüsü taşıyan bireylerin, diş hekimlerinin erken teşhis konusundaki rollerinin büyük olduğunu vurguladı. Ayrıca, diş hekimlerinin hijyenik çalışma koşullarına uyması halinde virüsün bulaşma riskinin azalacağını söyledi. Günümüzde AIDS’in ölümcül değil, kronik bir hastalık olarak kabul edildiğini belirten Eralp, bu hastalığın hayat boyunca takip edilmesi gereken bir durum olduğunu ifade etti. Bu nedenle, her yıl en az bir kez diş hekimi ziyaretinin önemine dikkat çekti.