Alman Bakanlar Kurulu, bireylerin iletişim verilerinin sistematik olarak kaydedilmesini öngören bir yasa tasarısını meclise sunmak üzere onayladı. Yasanın yürürlüğe girmesi halinde, telefon ve internet üzerinden yapılan iletişim verileri 10 hafta boyunca kayıt altında tutulacak. Bu uygulama, büyük koalisyon ortakları tarafından desteklenirken, muhalefet tarafından temel haklara müdahale olarak eleştiriliyor.
Tasarı meclisten geçerse, telekomünikasyon şirketleri, bilgisayarların IP adresleri ve telefon bağlantılarına ilişkin iletişim bilgilerini 10 hafta boyunca saklamak zorunda kalacak. Cep telefonlarının konum bilgileri ise 4 hafta süresince saklanacak. Ancak, yazışma ve konuşmaların içeriği kaydedilmeyecek. Güvenlik birimleri, terör ve cinayet gibi ağır suçları aydınlatmak amacıyla, hakim izniyle bu verilere erişebilecek. Avukat, doktor, milletvekili ve gazeteci gibi mesleki sır taşıyan kişilerin iletişim bilgileri ise bu kapsamın dışında tutulacak.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) Federal Adalet Bakanı Heiko Maas, Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere ile birlikte hazırladığı yasa tasarısını önceki uygulamalarla kıyaslayarak, “Kaydetme süresi daha kısa, verilere ulaşma ise daha zor.” ifadelerini kullandı. Maas, daha önce iletişim verilerinin kaydedilmesine karşı çıktığını belirterek, bu tasarının kişisel verilerin kayıt yasası olmadığını vurguladı. Ayrıca, muhalefetin endişelerini anladığını ifade etti.
Vatandaşların iletişim verilerinin kaydedilmesi tartışması, özellikle terör saldırıları sonrasında tekrar gündeme gelmişti. Paris saldırılarının ardından, bu konudaki tartışmalar Almanya’da yeniden alevlendi ve iktidar ortakları CDU ve CSU'dan uygulamanın yeniden hayata geçirilmesi yönünde talepler geldi. İletişim bilgilerinin kaydedilmesi ile ilgili yasa, Federal Anayasa Mahkemesi tarafından 2010 yılında iptal edilmişti. Avrupa Birliği tarafından önerilen benzer bir tasarı da geçen yıl Avrupa Adalet Divanı tarafından geri çevrilmişti.
Hükümetin iletişim verilerinin kaydedilmesine yönelik adımına muhalefet sert eleştirilerde bulunarak bu girişimi temel haklara yönelik yasa dışı bir müdahale olarak değerlendirdi.
