Anne Nazlıcan Altınok, oğlunun bisiklet sürmek için dışarı çıktığını belirterek, "Oğlum, otopark girişindeki rampadan aşağıya inmiş. Yokuşun başına geldiğinde arkadaşları tarafından oyalandığını ve fren pabuçlarının koparıldığını söyledi. Daha sonra tekrar yokuştan aşağı inmesini istemişler. Oğlumun düştüğü duvarın 8 metre olduğu söylenmişti, ancak gerçekte 13 metre olduğu ortaya çıktı. Müteahhit ve apartman yöneticilerinden şikayetçi olduk" dedi.
Olayın Kasıtlı Olduğunu İddia Ediyor
Oğlunun ölümünün kasıtlı olarak gerçekleştirildiğini savunan Altınok, olayla ilgili kamera kayıtlarını izledikten sonra bu durumu anladıklarını belirtti. "Bu planlanmış bir cinayet. Oğlum, o çocuklarla bir haftadır arkadaşlık yapıyordu. Sürekli sorun yaşıyorlardı. Oğlumu döveceklerdi ama ben son anda engel oldum. Oğlumu neden öldürdüklerini bana açıklasınlar. Biz buraya yeni taşındık, kimseye bir zararımız yoktu" ifadelerini kullandı.
Adli Süreç ve Talepler
Anne Aygün, hukuki süreci sürdürdüklerini ve dosyanın nihayet adliyeye ulaştığını belirtti. "Bilirkişi raporunu bekliyoruz. Şu ana kadar sadece ifadeler alındı. 'Failsiz olay' denilerek dosyamız kapatılmaya çalışıldı. Olaydan kısa bir süre sonra, olaya karışan çocuklardan biri şehir dışına gönderildi. Suçlamaları kabul etmiyorlar. Olayın tamamen aydınlatılmasını istiyorum. Türk halkından destek bekliyorum. Sesimiz duyulsun" dedi.
Oğlunun Hayalleri Yarım Kaldı
Aygün, oğlu Yiğit'in hayallerinden de bahsederek, "Oğlum Pazar günleri hariç sokakta oynamayan bir çocuktu. Matematik ve İngilizce dersleri alıyordu. Futbol okuluna gidiyordu ve okulu birincilikle bitirmişti. Hayali asker olmaktı, ama hepsi yarım kaldı. 'Suça sürüklenen çocuk' kavramını kabul etmiyorum. Benim çocuğum kimseye zarar vermedi. Gereğinin yapılmasını istiyorum; başka Yiğitler ölmesin" dedi.