Emine Erdoğan, "Soykırımın Kadın Tanıkları: Gazze’de Medya ve Direniş" isimli programın açılışında yaptığı konuşmada, Filistin’deki kadın gazetecilerin cesaretine vurgu yaptı. Konuşmasında, Selma Muheymer'in hikayesini paylaşarak, onun ve diğer kadınların yaşadığı acılara dikkat çekti. Muheymer’in ailesinin İsrail saldırısında kaybolduğunu belirten Erdoğan, bu tür trajedilerin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir kayıp olduğunu vurguladı.
Erdoğan, Filistinli çocukların yaşadığı zorlukları dile getirerek, "İsrail zulmü, 70 yılı aşkın süredir devam ediyor ve bu durum insanlık için bir utanç kaynağıdır" dedi. Gazetecilerin saldırılara maruz kaldığını belirten Erdoğan, bu durumu uluslararası hukukun ihlali olarak nitelendirdi. Medya üzerindeki baskının arttığını ve bu baskının gerçeği saklamak amacıyla yapıldığını ifade etti.
Konuşmasında, bilgi akışının engellenmesi ve dezenformasyonun yaygınlaşması konularına da değinen Erdoğan, "Bilgiyi çarpıtarak katliamları meşrulaştırmak mümkün" ifadelerini kullandı. Medya kuruluşlarının, gerçekleri manipüle ederek kamuoyunu yanıltma çabalarını eleştirdi. Programda, kadın gazetecilerin, Gazze’de yaşanan insanlık suçlarını belgelerle ortaya koyma çabalarına da dikkat çekildi.
Toplantının ilerleyen bölümlerinde, Gazze’deki kadın gazetecilerin direnişi ve medyanın rolü üzerine çeşitli oturumlar gerçekleştirildi. Katılımcılar, medya baskısının Gazze’deki gerçekleri nasıl etkilediğini tartıştı. Program, önemli isimlerin katılımıyla devam etti ve Filistin’deki insan hakları ihlallerine karşı daha güçlü bir iletişim stratejisi geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.