Uzm. Dr. Gelişen, varis oluşumunun ailesel yatkınlık ve hareketsiz yaşam tarzı ile ilgili olduğunu ifade etti. Vaka sayılarının yaklaşık %30'unda genetik geçişin rol oynadığını vurgulayan Gelişen, uzun süre ayakta kalmanın veya hareketsiz oturmanın risk faktörlerini artırdığını dile getirdi.
Belirtiler ve Riskler
Varis hastalarının genellikle bacaklarda ağrı, ödem, yanma hissi, gece krampları ve huzursuzluk gibi şikayetler yaşadığına dikkat çeken Uzm. Dr. Gelişen, bu hastalığın sadece estetik bir sorun olarak görülmemesi gerektiğini ifade etti. İleri derecede varislerin, tromboflebit, derin ven trombozu ve akciğer embolisi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Bu durumların solunum yetmezliğine ve hatta ölüme neden olabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Tanı ve Tedavi Yöntemi
Varis tanısının fizik muayene ve venöz renkli doppler ultrasonografi ile konulduğunu aktaran Gelişen, günümüzde hastalığın evresine göre çeşitli tedavi yöntemlerinin başarıyla uygulandığını ifade etti. Skleroterapi, köpük skleroterapi, lazer veya radyofrekans ablasyon gibi modern tekniklerle etkin sonuçlar elde edilebileceğini vurguladı. Uygun yöntemlerin deneyimli cerrahlar tarafından seçildiğinde varis tedavisinin oldukça başarılı olduğunu belirtti.
Korunma Yöntemleri
Tedavi sonrası aynı damarda tekrarlama olmadığını ancak bacakların başka bölgelerinde yeni varislerin gelişebileceğini hatırlatan Uzm. Dr. Gelişen, varis çoraplarının hastalığın ilerlemesini yavaşlattığını ancak tedavi edici olmadığını ifade etti. Varis oluşumunu engellemek için düzenli yürüyüş, yüzme, fazla kilolardan kurtulma ve uzun süre ayakta kalmamaya dikkat edilmesi gerektiğini önerdi. Bacaklarda yeşil damarlar, ağrı veya şişlik gibi belirtiler görüldüğünde kalp ve damar cerrahisi uzmanına başvurulması gerektiğini vurguladı.
Kaynak: Mersin Haber + IHA