Albanese, Türkiye’nin ev sahipliği konusunda herhangi bir veto uygulamayacaklarını ifade etti. Ayrıca, Almanya’nın Bonn şehrinde yapılacak bir etkinliğin, iklim değişikliği konusunda küresel eylem için kötü bir sinyal olacağını belirtti. Bu durumu bir çıkmaz olarak değerlendiren Albanese, Pasifik Okyanusu’ndaki ada ülkelerinin çıkarlarının önceliklendirilmesi gerektiğini savundu.
Albanese’in açıklamalarının ardından, Avustralya Hükümet Sözcüsü de Türkiye’nin ev sahipliği durumunun henüz kesinleşmediğini, rekabetin devam ettiğini aktardı. Türkiye ile Pasifik bölgesinin çıkarları doğrultusunda görüşmelerin süreceği belirtildi.
BM kurallarına göre, Türkiye ve Avustralya’nın da dahil olduğu 28 ülkeden oluşan "Batı Avrupa ve Diğer Gruplar" bloğu, COP31’in ev sahibini oybirliği ile belirleyecek. Bu kararın, COP30 Konferansı'nın sona ereceği 21 Kasım Cuma gününden önce verilmesi gerekiyor. Aksi takdirde etkinlik Almanya'nın Bonn şehrinde yapılacak. Ancak Almanya daha önce bu görevi üstlenmek istemediğini açıklamıştı.
Avustralya basınında yer alan haberlere göre, COP31’in maliyetinin 1 milyar dolardan fazla olması bekleniyor. Türkiye’nin, bu süreçte yenilikçi çözümler arayarak rekabetin artmasını sağlayabileceği ifade ediliyor. COP toplantıları, iklim kriziyle mücadelede önemli bir platform oluşturarak dünya ülkelerini bir araya getiriyor.
