Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın, Aydın'da su kirliliğinin ciddi bir çevre sorunu olduğunu belirtti. Jeotermal kaynaklardan salınan maddelerin hem çevreyi kirlettiğini hem de ölümleri artırdığını ifade etti. "Anayasanın 17. maddesinde yer alan 'Yaşam hakkı' ve 57. maddesinde belirtilen 'sağlıklı çevrede yaşama hakkı' için acil önlem alınmalıdır" diyen Aydın, jeotermal tesislerin çevresel etkilerine dikkat çekti. Aydın, Türkiye'de ölüm oranlarının Aydın'da daha yüksek olduğunu ve son üç yılda bu oranların Türkiye genelinden yüzde 30 daha fazla arttığını belirtti. Ayrıca, jeotermal enerji üretimi sırasında ortaya çıkan kimyasalların insan sağlığına zarar verdiğini, su kaynaklarını kirlettiğini ve kanser vakalarının artmasına neden olduğunu vurguladı.
Çevresel Etkiler ve Tarım Sorunları
Aydın, jeotermal santrallerin açıldığı bölgelerde tarımsal alanların yok olduğunu ve halkın yaşam alanlarının daraldığını ifade etti. Türkiye genelinde açılan jeotermal kuyuların çoğunun teknik açıdan uygun olmadığını ve gerekli testlerin yapılmadığını belirtti. Menderes Nehri havzasının kuruması ve kanser vakalarının artmasıyla ilgili endişelerini dile getiren Aydın, denetimlerin artırılması çağrısında bulundu. Aydın Tabip Odası, yerel ve genel yöneticilerin bu konuda acil önlemler almasını talep etti.
Kandırmaca İfadesi
Köşk ilçesinde bir jeotermal firmanın sahibinin "ben tesislerime torunumun adını verdim" açıklamasını eleştiren Aydın, bu sözlerin yanıltıcı olduğunu vurguladı. Aydın, "Bizim için önemli olan çevreye zarar verip vermediğidir. Aydınlılar, jeotermallerin yarattığı kirlenmeler nedeniyle bir 'pırlanta gerdanlık' değil, ölüm korkusu taşımaktadır. Geleceğimizi ve torunlarımızı korumak için mücadele etmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Mersin Haber + IHA