Sayburç kazılarında elde edilen veriler, bölgedeki yerleşimin tarihi ve kültürel önemini gözler önüne seriyor. Doç. Dr. Özdoğan, "T" biçimli dikili taşların yer aldığı alanlarda ocak, platform, seki ve işlik alanlarının tespit edildiğini ifade etti. Bu durum, konutlar ile özel yapıların aynı bölgede bulunmasının, dönemin gündelik yaşamı ve ritüel dünyası hakkında kapsamlı bir bakış açısı sunduğunu gösteriyor.
Kazı çalışmalarında konutların mimari düzeni hakkında da önemli bilgiler paylaşıldı. Beslenme ve üretime dair izler, konutların sosyal organizasyonuna dair birçok ipucu sunuyor. Özellikle beşi bulan özel yapılar, iç mekan düzenlemeleri açısından dikkat çekiyor. Bu yapıların, sosyal yapı ve organizasyon hakkında daha fazla bilgi sağladığına dikkat çekildi.
Doç. Dr. Eylem Özdoğan, Sayburç'un arkeoloji dünyası için önemine vurgu yaptı. Yerleşim, Neolitik dönemin geçiş süreçlerini kesintisiz biçimde yansıtan nadir alanlardan biri olarak değerlendiriliyor. Yaklaşık 12 bin 600 yıl önce başlayan ve 300 yıl boyunca süren yoğun iskan sürecinde, yuvarlak planlı yapılardan dörtgen planlı yapılara geçişin izlenebildiği belirtildi. Bu verilerin, o dönemdeki yapı teknikleri ve teknolojideki dönüşümü anlamak açısından büyük önem taşıdığı ifade edildi.