Uzmanlar, Bursa Ovası'nın yılda yaklaşık 6 santimetre çökme yaşadığını belirtiyor. Bursa ve Konya'nın benzer jeolojik özelliklere sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kutoğlu, her iki bölgenin de fay hatları ile çevrili olduğunu ve yer altı sularının yoğun kullanıldığını aktardı. Bu durumun, yüzey deformasyonlarına neden olduğunu kaydetti. Bursa Ovası’nda görülen kırmızı alanlar, düşey hareketleri gösterirken, bu çökme sürecinin zamanla daha da artacağına dikkat çekti. Örneğin, eğer bu süreç devam ederse, 10 yıl içinde çökme miktarının 60 cm'ye ulaşabileceği uyarısında bulundu.
Uludağ’ın Yükselmesi
Kutoğlu, Uludağ bölgesinin yılda ortalama 2 cm yükseldiğini belirterek, bu durumun Bursa Ovası ile olan ilişkisini vurguladı. Konya Ovası'nda da benzer deformasyonlar gözlemlendiğini ifade eden Kutoğlu, bu bölgede çökme oranının 5 ile 10 cm arasında değiştiğini kaydetti. Konya'nın tarım faaliyetleri nedeniyle yer altı suyu kullanımının yanı sıra tektonik hareketlerin de etkili olduğunu belirtti. Kutoğlu, Konya Ovası'ndaki kireç taşı yapısının, su çekilmesiyle birlikte obruk oluşumlarına yol açtığını da sözlerine ekledi.
Bursa'da Yapısal Hasar Riski
Bursa'da obruk oluşumlarının Konya kadar yaygın olmadığını belirtmesine rağmen, yapısal hasar riskinin bulunduğunu ifade etti. Eğer binaların oturduğu zemin farklı deformasyonlara maruz kalırsa, çatlak ve yapısal hasarlar oluşabileceği konusunda uyardı. Bu durum, binaların taşıyıcı sistemlerine zarar verebilir. Ayrıca, yer kabuğundaki zorlanmaların artmasının, farklı jeolojik risklerin ortaya çıkmasına neden olabileceği belirtildi.