ABD Tarım Bakanlığı'nın (USDA) yayımladığı "Türkiye: Hayvancılık ve Ürünleri Yıllık" raporunda, Türkiye'nin yıllık buzağı kayıplarının 400-500 bin arasında olduğu belirtiliyor. Bu durum, ithal edilen sığır sayısı ile neredeyse eşit seviyelerde bulunuyor. Raporda, Türkiye'nin verimsiz yerel üretim politikaları, zayıf hayvan sağlığı ve çiftlik yönetimi nedeniyle sığır envanterinin azalacağına dikkat çekiliyor. 2026 yılı itibarıyla sığır envanterinin düşeceği öngörülüyor.
Yüksek kesim eğilimleri, artan üretim maliyetleri ve düşük kârlılık, çiftçileri sürülerini tasfiye etmeye yönlendiriyor. Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Birliği'ne göre, kişi başına et tüketimi 51 kilogram olup, bunun 20 kilogramı sığır etinden oluşuyor. Ancak sektördeki temsilciler, bu rakamın gerçekleri yansıtmadığını belirtiyor.
Raporda ayrıca, Türkiye'nin canlı hayvan ithalatına odaklandığı, fakat bu durumun verimsiz üretim politikaları nedeniyle sürü sayısının artmasına yardımcı olmadığı vurgulanıyor. Türkiye, bu yıl sığır eti talebinin artmasıyla birlikte, özellikle yem maliyetleri nedeniyle zorluklar yaşıyor. Çiftçilerin yüksek girdi maliyetlerinden dolayı mevcut hayvan sayısını azaltma eğiliminde olduğu ifade ediliyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin yıllık buzağı kayıplarının yüksek olması, ithalatın yanı sıra yerli üretimin de sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Uzmanlar, damızlık hayvanların kesiminin sektörde büyük riskler taşıdığını ve karlılık sorunlarının çözülmesi gerektiğini vurguluyor. 2024 yılında Türkiye, 788 milyon dolarlık ticaret hacmiyle dünyanın en büyük ikinci canlı hayvan ithalatçısı olmayı sürdürüyor. Ancak, sığır eti fiyatlarının artışı devam etmektedir.
