Türkiye'de halk sağlığı açısından önemli bir risk oluşturan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), bahar aylarıyla birlikte daha sık görülmeye başlandı. Hitit Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli uzmanlar, kene vakalarından korunma yollarını ve hastalığın belirtilerini açıkladılar. Yrd. Doç. Dr. Sinan Zehir, Türkiye'de ilk KKKA vakasının 2002 yılında meydana geldiğini belirterek, o zamandan bu yana 7 bine yakın olgu ve 400'den fazla ölüm kaydedildiğini ifade etti. Son yıllarda Çorum'da KKKA teşhisi konulan vakaların sayısında artış yaşandığına dikkat çeken Zehir, bu durumun ciddiyetinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Kenelerin halk arasında farklı isimlerle anıldığını belirten Zehir, bu parazitlerin özellikle hayvancılıkla uğraşan bölgelerde yoğun olarak bulunduğunu söyledi. Çorum'un coğrafi yapısının da keneler için uygun olduğunu ifade eden Zehir, bulaşıcı hastalıklarla mücadele için bütüncül bir yaklaşım gerektiğini dile getirdi.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Nurcan Baykam, toplumda kene ile ilgili yanlış algılara dikkat çekerek, "Bu bizim kene, zararsızdır" gibi düşüncelerin tehlikeli olduğunu belirtti. KKKA riski en yüksek olan gruplar arasında tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, sağlık çalışanları ve kamp yapanların yer aldığını ifade eden Baykam, hayvanların dış parazitlerden korunması için düzenli ilaçlama yapılması gerektiğini vurguladı.
KKKA'nın belirtileri arasında ani başlayan ateş, yaygın vücut ağrısı ve kanama gibi durumlar yer alıyor. Hastalığın ilerleyen aşamalarında ciltte döküntüler ve iç organlarda kanama görülebilir. Tedavi sürecinin destekleyici tedaviye dayandığını belirten Baykam, kene tutunması sonrası dikkat edilmesi gereken hususları da açıkladı. Kene tutunduğunda en kısa sürede çıkarılması gerektiğini vurgulayan Baykam, kene çıkarma işlemi için uygun malzemelerin kullanılmasını önerdi. Ayrıca, kene tutunmasından sonraki 10 gün boyunca belirtiler açısından dikkatli olunması gerektiğini de sözlerine ekledi.
