Medical Park Hastanesi Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dr. Emre Harbalioğlu, yaz aylarının gelmesiyle birlikte soğuk yiyecek ve içecekler tüketiminin diş hassasiyetine yol açabileceğini açıkladı. Diş hassasiyeti, sıcak ya da soğuk yiyecekler ve içecekler tüketildiğinde hissedilen ağrı olarak tanımlanıyor. Dr. Harbalioğlu, bu hassasiyetin iki türü olduğunu söyledi: Dentin hassasiyeti ve pulpa hassasiyeti. Dentin hassasiyeti, dentin tabakasının ortaya çıkmasıyla oluşuyor. Dentin, minik tübüllerden oluşuyor ve bu tübüllerin içinde dişin merkezinden gelen sinir uçları bulunuyor. Dentin açığa çıktığında, sıcak, soğuk ve baskı bu yapıyı etkileyebilir, bu da hassasiyet yaratır.
Dentin Hassasiyetinin Nedenleri
Dr. Harbalioğlu, dentin hassasiyetinin bir veya birkaç dişi etkilediğini vurguladı. Dentin hassasiyetinin, dişin dış koruyucu mine katmanlarının yok olması ya da diş etinin çekilmesi durumunda oluştuğunu belirtti. Dentin hassasiyetinin başlıca nedenleri arasında çatlak dolgu, kötü ağız hijyeni nedeniyle diş eti çizgisinde tartar birikimi, sert diş fırçalama gibi etkenler yer alıyor. Ayrıca, tedavi edilmeyen çürükler ve diş eti çekilmesi de dentin hassasiyetine yol açabiliyor. Pulpa hassasiyeti ise diş özünün bir tepkisi olarak ortaya çıkıyor ve genellikle tek bir dişi etkiliyor. Pulpa hassasiyetinin sebepleri arasında çürük, enfeksiyon ve diş sıkma gibi faktörler bulunuyor.
Her iki hassasiyet türü de genellikle ısı değişimi veya basınca duyarlılıktan kaynaklanıyor. Soğuk yiyecek ve içeceklere karşı hassasiyet en sık görülen durumken, dişlerin sıcak yiyeceklere de hassasiyet gösterebileceği belirtiliyor. Dr. Harbalioğlu, bir dişin soğuktan sıcağa geçişte hassasiyet gösteriyorsa, bu durumun dişin sinirlerinin zarar gördüğüne işaret edebileceğini ifade etti. Diş hekimleri, diş hassasiyetini değerlendirmek için hastaların diş geçmişini inceler ve gerekli muayeneleri yapar.
Diş Dolgusu Sonrası Hassasiyet
Diş dolgusu sonrasında 2-3 hafta boyunca soğuğa ve baskıya karşı hassasiyetin devam edebileceğini ifade eden Dr. Harbalioğlu, amalgam dolguların soğuk iletme özelliğinin yüksek olduğunu belirtti. Diş rengindeki kompozit dolgularda ise modern yapışma teknikleri sayesinde hassasiyetin daha az seviyelere indiği aktarıldı. Diş hekimleri, dolgu sonrası hassasiyetin geçmesini bekleyebilir, ancak bu durumun devam etmesi halinde kanal tedavisi gerekebileceği de vurgulandı.
Diş Hassasiyetini Azaltma Yöntemleri
Diş hassasiyetini azaltmak için önerilerde bulunan Dr. Harbalioğlu, günde iki defa diş fırçalamanın ve düzenli diş ipi kullanımının önemini vurguladı. Yumuşak uçlu diş fırçası kullanmanın yanı sıra, dişleri 45 derecelik açıyla oval hareketlerle fırçalamanın da etkili olduğunu belirtti. Ayrıca, fluoridli diş macunu ve ağız gargarası kullanmanın hassasiyeti azaltabileceği bildirildi. Diş gıcırdatma ve sıkma problemleri için de tedavi önerilirken, hassas dişler için özel diş macunlarının kullanılabileceği tavsiye edildi. Eğer hassasiyet birkaç haftadan fazla sürüyorsa, diş hekimine başvurulması gerektiği hatırlatıldı. Çoğu diş hassasiyeti kolayca tedavi edilebilmektedir.