Diyarbakır'da son dönemlerde yaşanan cinayetler, 90'lı yıllarda gerçekleşen olayları hatırlatıyor. Edinilen bilgilere göre, işadamı İ.H.G., 400 bin TL alacağı için şehre gelmişti ve burada infaz edilerek aracının içine konulmuştu. Aracın cesedi, Diyarbakır-Mardin yolu üzerinde bir gün sonra bulundu. Olay sonrası polis, aracı otoparka çekti, ancak herhangi bir kontrol ya da plaka sorgulaması yapılmadığı belirlendi. Otoparkta günlerce kalan aracın içindeki ceset çürümeye başladı ve koku yayılmaya başladı. Bu durum üzerine otopark çalışanları durumu polise bildirdi. Yapılan incelemelerde, işadamının infaz edilerek aracının içine atıldığı ortaya çıktı. Olayla ilgili savcılığın soruşturması devam ediyor ve işadamının ticari ilişkilerinin cinayetin nedeni olabileceği değerlendiriliyor.
Olay öncesinde, işadamının eşi Y.G., emniyete başvurarak eşinden haber alamadığını ve hayatından endişe duyduğunu belirtmişti. Ancak emniyet, önceki başvuruda herhangi bir işlem yapmamıştı. Daha sonra yapılan kayıp başvurusunun ardından, bir vatandaş aracın durumu hakkında ihbarda bulundu. Olay yerine gelen polis, aracı yediemin otoparkına çekti, fakat gerekli kontrolleri gerçekleştirmedi. Bu nedenle emniyet, kayıp başvurusunu almasına rağmen olaydan haberdar olamadı.
İ.H.G.'nin yakınları, emniyetin gereken hassasiyeti göstermediğini belirterek, Diyarbakır'da bulunan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'a ulaştı. Bakan, emniyet müdürüne talimat vererek işadamının bulunmasını istedi. Ancak, emniyetin verdiği bilgiler gerçeği yansıtmıyordu. Olayın ardından, işadamının cesedi bulundu ve otopsi yapıldı. Otopsi sonucunda cesette tek kurşun izi tespit edildi. Bu durum, emniyetin kayıp ihbarına karşı duyarsız kalmasının sonuçlarını beraberinde getirdi. İ.H.G.'nin ailesi, emniyetin çalışmalarının yetersiz olduğunu belirterek suç duyurusunda bulunmayı planlıyor.