Dünya Bankası'nın 2015 yılına ait 'Dünya Kalkınma Raporu 2015-Akıl, Toplum, Davranış' adlı çalışması, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nda (TEPAV) gerçekleştirilen bir etkinlikle kamuoyuna sunuldu. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Martin Raiser, raporun açılışında yaptığı konuşmada, bireylerin ekonomik durumlarının farklı sonuçlar doğurduğunu ifade etti. Raiser, “Bireyler tek başlarına rasyonel kararlar alabilirler ancak toplumsal düzeyde bu rasyonelliğin sağlanması büyük önem taşır.” dedi. Rasyonel davranış ve kolektif rasyonalite konularına değinen Raiser, liberal ekonomiye yönelik eleştirilerin yanı sıra, sağlık sistemleri gibi kritik meselelerde bireysel kararların toplumsal faydaya dönüştürülmesinin önemini vurguladı.
TEPAV İcra Direktörü Güven Sak, Türkiye'de iktisat politikalarının tasarlanmasında biyoteknoloji ve nanoteknoloji gibi yenilikçi alanların önemini dile getirdi. Sak, “İktisatçılar olarak, biyoteknoloji ve benzeri konularda bilgi sahibi olmalıyız. İktisat politikaları, insanların davranışlarını değiştirmeyi hedefliyor. Bu süreçte, farklı kültürel ortamlarda ne tür tepkiler alınacağını düşünmek hayati öneme sahiptir.” şeklinde konuştu. Türkiye'nin iktisat politikalarının başarısız olması durumunda, varsayımların ya da mekanizmaların hatalı olabileceğini belirtti. Sak, iktisatta davranışsal modellerin entegrasyonunun, politika tasarımındaki hataları azaltabileceğine dikkat çekti.
Dünya Bankası Kalkınma Raporu Direktörü Varun Gauri ise, halkın yararına olan çabaların önemini vurguladı. Gauri, su tasarrufu gibi örneklerle, toplumsal katılımın nasıl artırılabileceğini gösterdi. Bu tür uygulamaların insanları teşvik ettiğini belirtti.