Washington'da düzenlenen kongrede, Türkiye'deki gazetecilere yönelik baskılara dikkat çekilerek, özgür basın mücadelesine destek verildi. Katılımcılar, Türk hükümetinin otoriter uygulamalarını eleştirerek, gazetecilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Basın İhlallerine Dikkat Çekildi
Kongrede, Türkiye'deki basın ihlallerine yönelik başlatılan imza kampanyası dikkatleri üzerine çekti. Katılımcılar, Türk hükümetinin eylemlerini şiddetle kınayarak, gazetecilere yönelik davaların düşürülmesi ve tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için çağrıda bulundular. "Türkiye’de gazetecileri serbest bırakın! Derhal!" başlığını taşıyan mektupta, hükümetin artan otoriter uygulamaları nedeniyle basın özgürlüğünün ciddi şekilde tahrip edildiği vurgulandı. Gazetecilerin ve bağımsız medya kuruluşlarının, hükümetin ciddi tehditleriyle karşı karşıya olduğu belirtildi.
Uluslararası Destek Geliyor
Küresel kongre sırasında imzaya açılan mektuba destek, dünya genelinde hızla yayıldı. Yüzlerce ünlü gazeteci ve medya kuruluşu, Türkiye'nin özgür basın mücadelesine tam destek verdiklerini ifade etti. Hollanda'nın saygın gazetesi De Verdieping Trouw’un Genel Yayın Yönetmeni Cees Van Der Laan, WAN-IFRA Başkanı Tomas Brunegård’ın "Türkiye gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanesi." ifadesini duyduğunda şoke olduğunu belirtti. Van Der Laan, Türk halkının uluslarıyla gurur duyduğunu ve bu yorumun dışarıdan gelen birinin yaptığı bir şok etkisi yaratacağına inandığını söyledi.
Orantısız Cezalar Eleştirildi
UNESCO İfade Özgürlüğü ve Medya Gelişim Direktörü Berger Guy, gazetecilerin hapse atılmasının orantısız bir ceza olduğunu vurguladı. Guy, gazetecilere yönelik hapis cezalarının yanlış bir uygulama olduğunu ifade ederek, toplumda farklı görüşlerin varlığına ve bu farklılıkların önemine dikkat çekti. "Tek bir doğru yoktur. İnsanlar arasında çok farklı anlayışlar var. Hesap verilebilirlik ve şeffaflığa ihtiyaç var." dedi.
Türkiye’nin Otoriter Yolda İlerlediği Vurgulandı
Textalk'un Kurucusu Henryk Rubinstein, Türkiye'nin giderek daha otoriter bir yola girdiğini belirtti. Rubinstein, "Ülkelerin laik ve özgür bir basına sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Erdoğan’ın ülkeyi yanlış yolda ilerlettiğini düşünüyorum." dedi. Arjantin’in en büyük gazetesi Clarin’in Genel Yayın Yönetmeni Ricardo Roa, Türk basınının karşılaştığı baskılardan dolayı kaygı duyduklarını ifade etti.
Uluslararası Gazetecilerin Desteği
Brezilya'dan A Redação'nın Direktörü João Carlos, Türkiye'deki basın özgürlüğü ihlallerine dikkat çekerek, gazetecilerin hapse atılmasının hükümete bir fayda sağlamayacağını belirtti. Nijerya’nın The Punch gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ademola Osinubi, Türkiye'deki meslektaşlarına sempati duyduklarını, kalplerinin onlarla birlikte olduğunu ifade etti. Endonezya’nın Bisnis Indonesia gazetesinin Geliştirme Müdürü Ahmad Djamhar da, özgür basın olmadan özgür toplumdan söz edilemeyeceğini vurguladı.
Kaynak: Mersin Haber + IHA