Eskişehir'de DİLKOM Merkezinin Araştırma ve Uygulama Alanları Hakkında Bilgiler Paylaşıldı

Prof. Dr. Özlem Diken, Eskişehir'deki DİLKOM'un hem uygulama hem de araştırma merkezi olarak işlev gördüğünü açıkladı. Diken, merkezin akademik projelerde aktif rol aldığını ve geniş bir yaş grubuna hizmet sunduğunu belirtti.

Eskişehir'de DİLKOM Merkezinin Araştırma ve Uygulama Alanları Hakkında Bilgiler Paylaşıldı
Prof. Dr. Özlem Diken, Eskişehir'deki DİLKOM'un hem uygulama hem de araştırma merkezi olarak işlev gördüğünü açıkladı. Diken, merkezin akademik projelerde aktif rol aldığını ve geniş bir yaş grubuna hizmet sunduğunu belirtti.
Google News'te Abone Ol

Prof. Dr. Özlem Diken, DİLKOM'un yalnızca uygulama değil, aynı zamanda güçlü bir araştırma merkezi olduğunu vurguladı. Merkezin araştırma boyutuna dikkat çeken Diken, DİLKOM’un akademik üretimde önemli bir rol üstlendiğini ifade ederek, "DİLKOM aynı zamanda bir araştırma merkezi. Başta kendi üniversitemizin farklı fakülteleri olmak üzere diğer üniversitelere de uygulama platformu sunuyoruz. TÜBİTAK projeleri, BAP projeleri, tez çalışmaları burada yürütülebiliyor. DİLKOM’da geliştirilen değerlendirme testleri, ölçekler, müdahale programları ve kitaplar somut çıktılar olarak alana kazandırılıyor. Bu anlamda oldukça aktif bir merkeziz" şeklinde konuştu.

Uygulamalı Eğitim İmkanları

Eğitim sürecine ilişkin bilgi veren Diken, Dil ve Konuşma Terapistliği Bölümü öğrencilerine uygulama imkânı sunduklarını belirterek şu ifadelere yer verdi: "Üçüncü sınıf öğrencilerimize gözlem platformu sunuyoruz. Dördüncü sınıfa geldiklerinde ise süpervizörler eşliğinde gecikmiş konuşmadan yutma bozukluklarına, afaziden akıcılık bozukluklarına kadar farklı vaka gruplarıyla çalışma imkânı sağlıyoruz. Ergoterapistlerden çocuk psikiyatristlerine, özel eğitimcilerden kulak burun boğaz hekimlerine kadar farklı meslek gruplarından uzmanlarla seminerler ve çalıştaylar düzenliyoruz."

Geniş Yaş Aralığına Hizmet

Hizmet verilen yaş aralığına değinen Prof. Dr. Diken, merkezin geniş bir kitleye hitap ettiğini belirterek, "20 aylıktan itibaren terapi alan çocuklarımız var. En ileri yaş grubumuzda ise 80’li yaşlarda, inme sonrası dil kaybı yaşayan bireylerimiz bulunuyor. Gecikmiş konuşma, dudak-damak yarıklığı, Down sendromuna bağlı dil bozuklukları, konuşma sesi bozuklukları, kekemelik, disleksi, motor konuşma bozuklukları, yutma bozuklukları ve inme sonrası dil kaybı gibi on farklı alt ünitede hizmet sunuyoruz" dedi.

Dijitalleşme Sürecine Geçiş

Başvuru sürecinde dijitalleşmeye geçtiklerini belirten Diken, yeni sistemi şöyle anlattı: "Telefonla bize ulaşmak mümkün ancak ikinci dönem itibariyle bir otomasyon sistemi de devreye giriyor. Danışanlar hangi üniteden hizmet alacaklarını, hangi uzmanın uygun olduğunu, randevu boşluklarını ve gelmeden önce hazırlamaları gerekenleri bu sistem üzerinden görebilecek." Ayrıca, ailelerin terapi sürecinde aktif bir rol oynadığını ifade eden Diken, "İletişim karşılıklı gerçekleşen bir süreç. Bu nedenle sadece bireyle değil, iletişim kurduğu kişilerle de çalışıyoruz" diye ekledi.

Toplumsal Farkındalık Yaratma Çabaları

Toplumsal katkının merkez için önemli bir hedef olduğunu ifade eden Diken, farkındalık çalışmalarına dikkat çekerek, "Disleksi, kekemelik, yutma bozuklukları gibi alanlarda toplumda bilinç oluşturmak istiyoruz. Öğretmenlerin, ailelerin ve toplumun bilinçlenmesi çocuğun akademik ve sosyal yaşamını doğrudan etkiliyor" dedi.

Teknoloji Yatırımları ve Dijitalleşme

Yeni dönem projelerine ilişkin konuşan Prof. Dr. Diken, teknolojik altyapının güçlendirildiğini belirterek, "Sağlık sektörü hızla gelişiyor. Biz de en güncel teknolojileri merkezimize kazandırmaya çalışıyoruz. Böylece buraya gelen bir birey, Türkiye’nin ya da dünyanın herhangi bir yerinde aynı standartlarda değerlendirilebilsin. Randevu, terapi ve arşiv süreçlerini dijital platforma taşıyoruz. Bu sayede hem çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor hem de daha verimli bir sistem oluşturuyoruz" açıklamasında bulundu.

Kaynak: Mersin Haber + IHA

İlgili Haberler


Mersin Haber ,Mersin