Özel Sani Konukoğlu Hastanesi'nde görev yapan Psikolog Melisa Özturan, panik bozukluğunun son yıllarda artış gösterdiğini dile getirdi. Panik atağının genelde bireyin kendi düşüncelerine bir tepki olarak ortaya çıktığını vurgulayan Özturan, bu durumu engellemenin kişinin elinde olduğunu belirtti. Bu tür belirtiler yaşayanların bir uzmandan yardım alması gerektiğini ifade eden Özturan, "İlk adım kabul edip yardım almaktır" dedi.
Özturan, panik bozukluğunun hem biyolojik hem de stres kaynaklı olabileceğine dikkat çekti. Akrabalarında panik bozukluğu olan bireylerde bu rahatsızlığın görülme riskinin sekiz kat arttığını belirten uzman, panik bozukluğunun genellikle ergenlik döneminde ve 30'lu yaşların ortalarında başladığını söyledi. Çarpıntı, terleme, nefes darlığı ve boğulma hissi gibi belirtilerin panik bozukluğuna işaret ettiğini aktardı.
Bu belirtilerin genellikle şiddetli bir şekilde başladığını ve ortalama 10 dakika sürdüğünü belirten Özturan, tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavisi ve bilişsel davranışçı terapinin birlikte uygulanmasının daha etkili olduğunu ifade etti. Bilişsel davranışçı terapinin 10-15 hafta sürebileceğini belirten Özturan, bu süreçte bireylerin kaygılı düşüncelerini gözlemlemeyi öğrenmesi gerektiğini ifade etti.
Özturan, panik bozukluğunun çoğunlukla kişinin yoğun duygular yaşadığı dönemlerde ortaya çıktığını ve bu durumların tetiklenmesine neden olabileceğini vurguladı. Panik atak tedavisinde sabırlı olunması gerektiğini belirten uzman, "Panik atak bir günde geçmez, herkesin tedaviye yanıtı farklıdır," diyerek bireylerin sürece olan yaklaşımının önemine değindi.
Özturan, panik atak sırasında hissedilen korkuların gerçeği yansıtmadığını ve bu durumun sadece beynin yarattığı bir yanılgı olduğunu belirtti. Bu tür duygularla yüzleşmenin önemine vurgu yaparak, “Korkularla yüzleşmek gerekir. Bu duygulara karşı bilinçli bir yaklaşım sergilemek, tedavi sürecinde faydalı olacaktır,” şeklinde konuştu.
Kaynak: Mersin Haber + IHA