Giresun'un Keşap ilçesinde, ayakta kalmayı başaran tek değirmencilik örneği Ayşe Ceylan tarafından yaşatılıyor. Ceylan, 13 yıldır bu mesleği severek yürütüyor ve kayınpederinin rahatsızlanmasıyla birlikte tek geçim kaynağı haline gelen değirmenciliği devraldı. Başlangıçta zorlansa da şimdi bu işi keyifle yaptığını belirtiyor. Ceylan, köylerin göç vermesiyle birlikte mısır üretiminin azaldığını, ancak hâlâ ihtiyacı kadar mısır işleyenlerin bulunduğunu ifade ediyor. Diğer su değirmenlerinin kapandığı bir dönemde, kendi değirmenlerinin faaliyetine devam etmesinin önemine dikkat çekiyor. Eylül ayında başlayan yoğunluklarının aralık ayına kadar sürdüğünü vurguluyor.
Mısır Unu: Karadeniz Mutfağının Vazgeçilmezi
Mısır unu, Karadeniz mutfağında önemli bir yere sahip. Küçükgeriş köyünden mısırını öğütmek için Karabulduk köyüne gelen Şeniz Yaylamış, köylerinde çalışır durumda değirmen kalmadığını belirtiyor. Yaylamış, "Başka değirmenler çalışmadığı için buraya geldik. Mısır ununu hamsi, lahana çorbası, mıhlama yapmak için kullanıyoruz. Bu un bizim yemeklerimiz için vazgeçilmez" diyor.
Gençler Üretimden Yoksun
Sefile Ayaz ise genç neslin toprağa dönmediğini dile getiriyor. Ayaz, "Biz mısırla büyüdük ama gençler mısır ekmeğini bile yemiyor. Tüketimin azalması, üretimin de düşmesine neden oldu. Günümüzde mısır tarlalarının yerini fındık bahçeleri aldı" şeklinde konuşuyor. Mısır ununun yanı sıra, sapını ve samanını hayvanların yediğini belirtiyor. Şimdi ise ne üretim ne de hayvancılık kalmadığını aktarıyor.
Giresun'da Zamana Direnen Değirmen: Ayşe Ceylan'ın Mücadelesi
Giresun'un Keşap ilçesinde Ayşe Ceylan, kayınpederinden miras kalan değirmeni 15 yıldır işletiyor. Ceylan, su gücüyle çalışan bu çarkları korumak için mücadele ediyor.