İnebolu'nun Galip Deniz Caddesi'nde hizmet veren 45 yaşındaki Hüseyin Demir, antikacılığı hobi olarak sürdürmekte. Gençlerin koleksiyon yapmalarını teşvik eden Demir, antika eşyaların yalnızca satışını değil, aynı zamanda bu kültürü yaşatmayı da amaçlıyor. “Çocukluğumdan beri ilgi duyduğum antik eşyaları kendi dükkanımda satarak geçimimi sağlıyorum. Bakır alım-satım ticareti ile başladığım iş yerinde, antik değer taşıyan her türlü eşyayı vitrine koyarak antika tutkunlarının beğenisine sunuyorum” diye konuştu.
Demir, İnebolu'daki tek antika dükkanını işletmektedir. “Vatandaşların nostalji merakı bizim işimize yarıyor. Bir kazan, bir yüzük, bunlar ilgi çekiyor” diyerek, antikaların yerel halk ve turistler tarafından nasıl ilgi gördüğünü aktardı. Dükkanında 150 ila 200 yıllık eşyalar bulunduğunu belirten Demir, “Aldığım eşyaların tarihiyle yakından ilgileniyorum. İnsanlar burada geçmişe dair aradıkları her şeyi bulabilir” dedi.
Demir, dükkanında radyodan daktiloya, telefondan tüfeklere kadar pek çok antika eşya sergiliyor. Yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgi gösterdiği bu dükkan, adeta bir müze havasındadır. Demir, “Amacım, bu eşyaların ne işe yaradığını gelecek kuşaklara öğretmek” ifadelerini kullandı.
Kaybolmaya Yüz Tutan Meslekler
Antika koleksiyonunun yanı sıra sepetçilik mesleğini de yaşatmaya çalışan Demir, bu mesleğin giderek azaldığını vurguladı. “Saz, kamış ve buğday sapı gibi malzemelerden örülen sepetlerin sayısı, plastik malzemelerin yaygınlaşması nedeniyle yok denecek kadar azaldı. Ben de antika tutkunu olarak bu mesleği yaşatmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.