İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in ardından konuşan Arakçi, geçmiş deneyimlerin önemine değinerek, müzakere tecrübesine sahip olduklarını ve savaşın ne demek olduğunu iyi bildiklerini belirtti. 2015 yılında nükleer anlaşmanın imzalandığını hatırlatan Bakan, İran’ın her iki yola da açık olduğunu, gerekli saygı gösterildiği takdirde karşılık vereceklerini söyledi. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından onaylanan bir anlaşmanın ortasında saldırıya uğradıklarını vurguladı. Ayrıca, Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, nükleer tesislere yönelik saldırının önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek, bu durumun uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini belirtti.
İslami, saldırının gerçekleştiği sırada Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetçilerinin İran'da bulunduğunu ve bu durumun saldırının planlanmasında bir etken olduğunu dile getirdi. Batılı ülkelerin Ajans üzerindeki etkilerine dikkat çeken İslami, bu ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda Ajans’ın tüzüğünü kullandığını belirtti. Ayrıca, nükleer tesislerin korunmasına ilişkin tedbirlerin yetersizliğine vurgu yaptı. Ajans’ın itibarının da uluslararası düzende tehdit altında olduğunu ifade eden İslami, bu duruma yeni bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
