Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın rehin alınıp şehit edilmesinin ardından, İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde güvenlik önlemleri artırıldı. Adliyenin C kapısında gerçekleştirilen aramalar sebebiyle uzun kuyruklar oluştu. Başsavcılık, avukatların da girişlerde aranmasını talep etti. X-Ray cihazından geçerek içeri girmelerine izin verilen avukatlardan bazıları, uygulamaya itiraz etti. Üstlerini aratmak istemeyen avukatlar, güvenlik görevlileriyle tartıştı ve bu durum zaman zaman gerginliklere yol açtı.
Avukat Betül Yergök, "Yaşanan acı olaydan sonra bu tür uygulamaların olacağını tahmin ediyorduk. Ancak doğrudan avukatlar hedef alındı. Bugün adliyeye geldiğimizde sadece güvenlik taraması değil, aynı zamanda güvenlikçiler ve polisler tarafından oluşturulan bir kordon ile aşırı bir muameleye maruz kaldık. Bizden kimlik ibrazının ötesinde çantalarımızın da aranması istendi. Çantalarımızı aratmamamız durumunda üstümüzün aranacağı belirtildi. Kamu görevi yaparken engellendik." dedi.
Yergök ayrıca, avukatların çantalarının X-Ray cihazından geçirilemeyeceğini ve üstlerinin aranmasının yasa dışı olduğunu ifade etti. "Neredeyse havaalanında olduğu gibi muamele gördük. Hamile bir meslektaşımız üstünü aratmak istemesine rağmen, yine de arama yapıldı. Tutanak düzenledik ve halen imza atıyoruz. Yasa kapsamında üstlerin aranamayacağına dair yazılı emir olmadan yasaya aykırı aramalar yapılmaması gerektiğini söyledik. Elbette güvenlik önemlidir, ama biz de adliyeye giriyoruz ve kendimizi güvende hissetmek istiyoruz. Başsavcının B Blok kapısına giderek ‘benim emrim var’ dediğini duyduk. Buna itiraz eden avukatın dışarı çıkarılması talimatı verildi. Fiziksel müdahaleler yaşandı ve bu konuda şikayetçi olacağız. Yaşanan bu acı olaydan sonra, güvenlik, katip, hakim ve savcılar da en az avukatlar kadar aranmalıdır." şeklinde konuştu.
Kaynak: Mersin Haber + IHA