Yılmazer, mektubunda bağımsız milletvekili adaylığının toplumsal karşılık bulduğunu vurguladı. Seçim döneminin zorlu geçmesine rağmen, destekçilerinin çabalarıyla büyük bir heyecan oluşturduğunu belirten Yılmazer, "Ortak tepkilerde 'ilk kez gönül hoşnutluğu ile oy kullanacağım' gibi duygular bizleri heyecanlandırdı" dedi.
Cezaevinde maruz kaldığı kısıtlamalara da değinen Yılmazer, "Beni hukuksuz bir şekilde tutukladılar. İddianamesi yazılmamış bir dosyadan rehin tutuluyorum. Ekstra kısıtlamalara maruz kaldım" ifadelerini kullandı. 10 aydır süren tutukluluğunun toplum üzerindeki baskı ve zulümlerle ilişkili olduğunu belirtti.
Yılmazer, bağımsız aday olmasının nedenini "milletin sesi olmak" olarak açıkladı ve partilere karşı bağımsız duruşunu vurguladı. "Her türlü iletişim imkanından mahrum bırakıldım ve bu durum benim için zorluklar oluşturdu" diyerek mevcut durumu eleştirdi. Seçim sürecinin son günlerinde toplumun bu durumu bilgilendirmesi gerektiğini belirtti.
Sonuç olarak, Yılmazer, mektubunu toplumun değerlerini korumak adına bir çağrı olarak tamamladı. "Seçim döneminin son günlerini iyi değerlendirip, sesinizi duyurmalısınız" dedi.