İstanbul'da düzenlenen bir etkinlikte konuşan Bakan Kacır, Türkiye’nin 2000’li yıllardan itibaren Milli Teknoloji Hamlesi sürecine girdiğini belirtti. Bu sürecin, Türkiye’nin kritik teknolojilerde bağımsız olma çabasını içerdiğini ifade eden Kacır, küresel ticaretin günümüzde daha fazla korumacılık içerdiğini vurguladı. “Bugünün dünyasında teknoloji ihracatının kısıtlandığı bir ortamla karşı karşıyayız” diyen Kacır, Türkiye'nin kendi kritik ihtiyaçlarını yerli imkanlarla karşılamak için büyük adımlar attığını söyledi.
Kacır, Türkiye'nin 40 yıldır terörle mücadele ettiğini ve bu süreçte ihtiyaç duyulan savunma sistemlerinin çoğu zaman müttefikler tarafından paylaşılmadığını belirtti. Bu durumun, teknolojinin yerli ve milli olmasının önemini daha da artırdığını ifade etti. “Ekonomik bağımsızlık olmaksızın siyasi bağımsızlık mümkün değil” diyen Kacır, Türkiye’nin bu konudaki gelişimini ve savunma sanayisinde elde edilen başarıları öne çıkardı.
Bakan Kacır, Türkiye'nin otomotiv, kimya ve makine gibi birçok sektörde önemli bir üretim gücüne sahip olduğunu, ayrıca ticari araç üretiminde Avrupa'da birinci sırada yer aldığını açıkladı. Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarının 1 milyar 200 milyon dolardan 19,9 milyar dolara yükseldiğini belirten Kacır, özel sektörün Ar-Ge alanındaki katkısının arttığını kaydetti. 2002 yılında 29 bin olan Ar-Ge insan kaynağının, geçtiğimiz yıl 310 bine ulaştığını ifade etti.
Son olarak, Atatürk Havalimanı’nın, Terminal İstanbul markasıyla teknoloji girişimciliğinin kalbi olacağını müjdeleyen Kacır, gençlerin yenilikçi fikirler üretme potansiyelinin değerlendirileceği bir merkez kurulacağını sözlerine ekledi. Bu projenin ilk fazının 2026 yılında açılması planlanıyor.