ABD ve Çin arasındaki teknoloji yarışının küresel diplomasyayı şekillendirdiği günümüzde, Türkiye savunma sanayii ile teknoloji üretiminde önemli adımlar atıyor. Akademisyen Ecehan Ersöz, "Teknoloji artık yalnızca teknik bir alan değil, kültürel ve diplomatik bir güç aracıdır" diyerek, bu dönüşümün önemine dikkat çekti. Türkiye, teknoloji ithalatının yanı sıra, yerli üretimle de dikkat çekiyor.
Küresel sistemde yaşanan bu gelişmeler, yalnızca teknik altyapılar olarak değil, modern diplomasi için yeni merkezler haline gelen veri merkezleri ile de kendini gösteriyor. Ersöz, "Teknolojiyi kim geliştiriyorsa, değer setlerini de ihraç ediyor" diyerek kültürel hafızanın korunmasının önemini vurguladı. Ayrıca, 'tekno-feodalizm' kavramının, dijital platformların veri kontrolü üzerindeki etkilerine işaret etti.
Teknolojik millileşmenin yalnızca donanım ve yazılım üretimi ile sınırlı kalmadığını belirten Ersöz, "Kültürünü koruyan toplum, teknolojiyi kendi hikayesiyle entegre edebiliyor" dedi. Türkiye'nin bu süreçteki kararlılığı, küresel güç dinamiklerinde belirleyici bir rol oynamaya devam ediyor.