İzmir’in Tahtalı Barajı, tarihinin en düşük seviyesine gerileyerek, su krizinin boyutlarını gözler önüne serdi. Prof. Dr. Doğam Yaşar, barajın doluluk oranının geçmiş yıllarla kıyaslandığında ciddi bir düşüş yaşadığını ifade etti. 2009-2019 yılları arasında baraj doluyken, özellikle geçtiğimiz yıl yağışların yetersiz kalması, Batı Anadolu genelinde bir kuraklık tablosu oluşturdu. Yer altı sularının çekilmesi ise İzmir’in su kaynakları üzerinde baskı yaratıyor. 15-20 yıl önce 40-50 metreden çekilen yer altı sularının, günümüzde 450 metreye kadar düştüğüne dikkat çeken Yaşar, bu durumun sürdürülebilirliği tehlikeye attığını belirtti.
Yaşar, İzmir’in su sorununu çözmek için Çiğli Arıtma Tesisi’nden çıkan gri suyun tarıma kazandırılmasının önemine vurgu yaptı. Bu tesisin günlük 500 bin metreküp su ürettiğini, ancak bunun doğru bir şekilde kullanılması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca, düzenli su kesintilerinin başladığını hatırlatarak, suyun tükendiği anlamına geldiğini kaydetti. Gece saatlerinde yapılan su kesintileriyle tasarruf sağlanırken, baraj doluluğunun artması için zaman gerektiğini ifade etti. 52 yılın en kurak döneminin ardından, barajların dolum döneminin nisan ortasına kadar sürdüğünü ve bu tarihte yüzde 20 doluluk oranının hedeflenmesi gerektiğini belirtti.